Kaslar, canlı organizmada hareket sistemini meydana getiren yapılardandır. Kasların en önemli özellikleri uzayıp kısalma yeteneğine sahip olmalarıdır.
A. KAS ÇEŞİTLERİ
Kaslar, anatomik yapılarına ve çalışma özelliklerine göre; çizgili kas, düz kas ve kalp kası olarak ayrılır.
1. Çizgili Kaslar (İskelet Kasları)
Çizgili kas hücreleri, uzun ve silindir şeklinde hücrelerdir.
Bir kas teli boyunca birden çok çekirdek bulunur.
Kas hücrelerinin sınırları belirli değildir ve sitokinez (sitoplazma bölünmesi) görülmez.
31 Ocak 2012 Salı
Oksijenli Solunum Ve Özellikleri
Canlıların bir bölümü glikoz molekülünü oluşturan atomlar arsındaki enerjiyi ATP’ye aktarmak için hücrelerinde oksijenli solunum denilen başka bir yöntemi geliştirmiştir. Bitkiler oksijeni yaprak yüzeylerinde yer alan gözeneklerle alır. Hayvanların çoğunda ise bu olayı gerçekleştirmek için solunum organları vardır.
Oksijensiz solunumda olduğu gibi oksijenli solunumda da önce sitoplazmadaki özel enzimlerin etkisiyle glikozun kimyasal bağları kopmaya başlar ve organik moleküller oluşur. Bu moleküller hücrenin enerji santrali dediğimiz organeli olan mitokondrilere geçer ve burada özel enzimlerin etkisiyle de karbon dioksit ve hidrojene kadar ayrışır. Hidrojenin dışarıdan alınan oksijenle ile birleşmesi sonucu su oluşur. Bu kimyasal olaylar gerçekleşirken açığa çıkan enerji, çok sayıda ATP’nin sentezinde kullanılır. Oksijenli solunumda üretilen ATP, oksijensiz solunuma oranla oldukça fazladır.
Oksijensiz solunumda olduğu gibi oksijenli solunumda da önce sitoplazmadaki özel enzimlerin etkisiyle glikozun kimyasal bağları kopmaya başlar ve organik moleküller oluşur. Bu moleküller hücrenin enerji santrali dediğimiz organeli olan mitokondrilere geçer ve burada özel enzimlerin etkisiyle de karbon dioksit ve hidrojene kadar ayrışır. Hidrojenin dışarıdan alınan oksijenle ile birleşmesi sonucu su oluşur. Bu kimyasal olaylar gerçekleşirken açığa çıkan enerji, çok sayıda ATP’nin sentezinde kullanılır. Oksijenli solunumda üretilen ATP, oksijensiz solunuma oranla oldukça fazladır.
Oksitler Ve Özellikleri
Elementlerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere oksit denir. Oksitleri metal ve ametal elementleri oluştururlar. Fakat soy gazlar (He–Ne–Ar–Kr–Xe–Rn) ve halojenler (F–Cl–Br–I) oksitleri oluşturmazlar.
a) Metal Oksitler :
Metallerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere metal oksitler denir. Metal oksitlerin sulu çözeltileri baz özelliği gösterir.
• Na2O → Sodyum Oksit • Na2O + H2 → 2Na(OH) • K2O → Potasyum Oksit • K2O + H2O → 2K(OH)
• Li2O → Lityum Oksit • Li2O + H2O → 2Li(OH)
• MgO → Magnezyum Oksit • MgO + 2H2O → Mg(OH)2
• BeO → Berilyum Oksit • BeO + H2O → Be(OH)2
• BaO → Baryum Oksit • BaO + H2O → Ba(OH)2
a) Metal Oksitler :
Metallerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere metal oksitler denir. Metal oksitlerin sulu çözeltileri baz özelliği gösterir.
• Na2O → Sodyum Oksit • Na2O + H2 → 2Na(OH) • K2O → Potasyum Oksit • K2O + H2O → 2K(OH)
• Li2O → Lityum Oksit • Li2O + H2O → 2Li(OH)
• MgO → Magnezyum Oksit • MgO + 2H2O → Mg(OH)2
• BeO → Berilyum Oksit • BeO + H2O → Be(OH)2
• BaO → Baryum Oksit • BaO + H2O → Ba(OH)2
30 Ocak 2012 Pazartesi
Omurilik Soğanı Ve Omurilik Soğanının Özellikleri
Beynin son kısmı ile omuriliğin başlangıcıdır. Dış görünüşü taze soğana benzer. Dışı ak madde, içi boz maddeden oluşur. Beyin ile omurilik arasındaki sinirsel iletimi sağlar. Vücut organlarından beyne, beyinden vücuda giden sinirlerin bir kısmı doğrudan geçer, bir kısmı buradan geçerken çaprazlaşır. Bu yüzden beynin sağ yarım küresi vücudun sol tarafını, beynin sol yarım küresi vücudun sağ tarafını kontrol eder.
Görev Ve İşlevleri:
1- Solunum, boşaltım, dolaşım gibi istemsiz çalışan sistemlerin çalışmasını düzenler.
2- İsteğimiz dışında gerçekleşen, iç organların hareketlerini yönetir.
3- Kalbin çalışmasını, kan damarlarının genişleyip, büzülmesini kontrol eder.
4-Kusma, öksürme, hapşırma, yutma, çiğneme, metabolizma gibi olayları düzenler.
5- İdrar torbasının çalışmasını kontrol eder.
Omurilik soğanı, özellikle dolaşım ve solunumu kontrol etmesiyle, hayat düğümü olarak adlandırılır. Omurilik soğanı çıkarılan bir insan ölür.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
Görev Ve İşlevleri:
1- Solunum, boşaltım, dolaşım gibi istemsiz çalışan sistemlerin çalışmasını düzenler.
2- İsteğimiz dışında gerçekleşen, iç organların hareketlerini yönetir.
3- Kalbin çalışmasını, kan damarlarının genişleyip, büzülmesini kontrol eder.
4-Kusma, öksürme, hapşırma, yutma, çiğneme, metabolizma gibi olayları düzenler.
5- İdrar torbasının çalışmasını kontrol eder.
Omurilik soğanı, özellikle dolaşım ve solunumu kontrol etmesiyle, hayat düğümü olarak adlandırılır. Omurilik soğanı çıkarılan bir insan ölür.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
Omurilik Ve Omuriliğin Özellikleri
Omurilik soğanından başlayıp, omurga kanalı (omurga kemiklerinin üst üste dizilmesiyle oluşan kanal) içinden, kuyruk sokumuna kadar devam eden bir sinir demetidir. Omurga kanalı, omuriliği dış etkenlerden korur. Omuriliğin ön ve arka kısmında derin yarıklar bulunur. Ön ve arka kısımdan ikişer çift sinir çıkar, sonra birleşerek tek çift sinirler halinde vücuda yayılırlar. Omurilikten 31 çift karma sinir çıkar. Duyu sinirleri omurilikte çapraz yaparlar.
Omuriliğin dışı ak maddeden, içi boz maddeden oluşur. Boz maddenin ak madde içindeki görünümü kelebek şeklini andırır.
Omuriliğin dışı ak maddeden, içi boz maddeden oluşur. Boz maddenin ak madde içindeki görünümü kelebek şeklini andırır.
Proteinler Ve Proteğinlerin Özellikleri 2011-2012
Protein + (n-1)H2O222
——————————————–
n tane
· Peptit bağı ile bağlanırlar.
· DNA şifresi ile sentezlenen tek moleküldür.
· Enzim,hormon ve hücre zarı yapısına katılır.
· Solunumla ancak zor durumlarda yakılırlar.Solunum ürünleri H2O , CO2 , H2S , NH3 , üre ve ürik asittir.
· Aminoasitler anfoter özellik gösterirler.
· Proteinler virüslerden insanlara kadar bütün canlılarda yaşamsal rolleri olduğundan hücrelerde en çok bulunan organik moleküllerdir.
· Proteinler enerjiyi hemen kaybettiklerinden dolayı 3. dereceden enerji kaynağıdır.
· Proteinler vücutta enerji kaynağı olarak kullanılırsa vücutta zayıflama ve dengesizlik görülür.
· Proteinler her canlı türüne özgü olup antijen özellik gösterirler.Yani farklı özelliğe sahip bir canlıya aktarıldığında antikor oluşumuna sebep olur.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
——————————————–
n tane
· Peptit bağı ile bağlanırlar.
· DNA şifresi ile sentezlenen tek moleküldür.
· Enzim,hormon ve hücre zarı yapısına katılır.
· Solunumla ancak zor durumlarda yakılırlar.Solunum ürünleri H2O , CO2 , H2S , NH3 , üre ve ürik asittir.
· Aminoasitler anfoter özellik gösterirler.
· Proteinler virüslerden insanlara kadar bütün canlılarda yaşamsal rolleri olduğundan hücrelerde en çok bulunan organik moleküllerdir.
· Proteinler enerjiyi hemen kaybettiklerinden dolayı 3. dereceden enerji kaynağıdır.
· Proteinler vücutta enerji kaynağı olarak kullanılırsa vücutta zayıflama ve dengesizlik görülür.
· Proteinler her canlı türüne özgü olup antijen özellik gösterirler.Yani farklı özelliğe sahip bir canlıya aktarıldığında antikor oluşumuna sebep olur.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
Sinir Sistemi Nasıl Çalışır? 2011 - 2012 30.01.2012
Sinir merkezleri göz, deri gibi organlar vasıtasıyla dış ortamla ilişki kurmamızı sağlar. Duyu organları ile sinir merkezlerini birleştiren hücre veya hücre topluluklarına sinir denir. Sinir hücrelerine nöron adı verilir. Nöronlar farklılaşmış hücrelerdir.
Bir sinir hücresinin şekli yıldıza benzer. Gövdeden çıkan çek sayıdaki kısa uzantıya dendrit denir. Her sinir hücresinden bir tane de uzun uzantı çıkar. Buna da akson adı verilir. Bazı sinir hücrelerinde, aksonların üzeri miyelin kılıf denilen yapıyla örtülüdür. Miyelin kılıf sinirsel iletimin hızlı olmasını sağlar. Sinir hücrelerinin gövdelerinde çekirdek vardır ancak, sentrozomları olmadığından, bölünüp çoğalamazlar.
Bir sinir hücresinin şekli yıldıza benzer. Gövdeden çıkan çek sayıdaki kısa uzantıya dendrit denir. Her sinir hücresinden bir tane de uzun uzantı çıkar. Buna da akson adı verilir. Bazı sinir hücrelerinde, aksonların üzeri miyelin kılıf denilen yapıyla örtülüdür. Miyelin kılıf sinirsel iletimin hızlı olmasını sağlar. Sinir hücrelerinin gövdelerinde çekirdek vardır ancak, sentrozomları olmadığından, bölünüp çoğalamazlar.
27 Ocak 2012 Cuma
Sinir Sistemi Ve Sinir Sisteminin Özellikleri Nedir, Sinir Sistemi Ve Sinir Sisteminin Özellikleri konu anlatımı, Sinir Sistemi Ve Sinir Sisteminin Özellikleri hakkında bilgi
İç ve dış ortamdan gelen uyartıları alan, değerlendiren, iç organlarımızın çalışmasını sağlayan, uyartıları cevaplandıran sisteme sinir sistemi denir.
BEYİN
BEYİNCİK
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ OMURİLİK SOĞANI
OMURİLİK
SİNİR SİSTEMİRoman;”>
SOMATİK SİNİR SİSTEMİ
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SEMPATİK SİNİR
OTONOM SİNİR SİSTEMİ
PARASEMPATİK SİNİR
BEYİN
BEYİNCİK
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ OMURİLİK SOĞANI
OMURİLİK
SİNİR SİSTEMİRoman;”>
SOMATİK SİNİR SİSTEMİ
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SEMPATİK SİNİR
OTONOM SİNİR SİSTEMİ
PARASEMPATİK SİNİR
Sinir Sisteminin Bozulması Ve Bu Bozulmaya Bağlı Ortaya Çıkan Hastalıklar
Hasar gören sinir hücreleri kendini yenileyemez. Üstelik sinir sistemindeki bir bozukluk diğer sistemleri de etkiler. Darbe alma, dengesiz beslenme, stres, uykusuzluk, sigara, alkol sinir sisteminde hasara yol açabilir.
Sinir sistemimizle ilgili rahatsızlıkların bazıları şunlardır:
Felç: Hareket sinirlerinin zedelenmesi veya kopması durumunda, ilgili organlardaki kaslara emir ulaştırılamaz. Ayrıca bu organlara ait kaslar, organı çalıştıramaz.
Sinir sistemimizle ilgili rahatsızlıkların bazıları şunlardır:
Felç: Hareket sinirlerinin zedelenmesi veya kopması durumunda, ilgili organlardaki kaslara emir ulaştırılamaz. Ayrıca bu organlara ait kaslar, organı çalıştıramaz.
26 Ocak 2012 Perşembe
Solunum Sistemi Ve Solunum Sisteminin Özellikleri nelerdir, Solunum Sistemi Ve Solunum Sisteminin Özellikleri hakkında bilgi, Solunum Sistemi Ve Solunum Sisteminin Özellikleri konu anlatımı
Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.
1. Dış Solunum
Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye denir.
2. İç Solunum
Solunum organlarına dolan havadaki oksijenin yakalanıp hücrelere kadar taşınması, hücrelerde oluşan karbondioksitin aynı yolla solunum organlarına getirilmesidir.
3. Hücresel Solunum
Hücrelere kadar gelen besinlerin orada oksijenle veya oksijensiz olarak yakılması ve ATP üretilmesi olayıdır.
1. Dış Solunum
Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye denir.
2. İç Solunum
Solunum organlarına dolan havadaki oksijenin yakalanıp hücrelere kadar taşınması, hücrelerde oluşan karbondioksitin aynı yolla solunum organlarına getirilmesidir.
3. Hücresel Solunum
Hücrelere kadar gelen besinlerin orada oksijenle veya oksijensiz olarak yakılması ve ATP üretilmesi olayıdır.
Tuzlar, Tuzların Özellikleri, Tuz Çeşitleri
Asitler ve bazların nötrleşme tepkimeleri ile birleşmesi sonucu oluşan kristal yapılı katı maddelere tuz denir.
a) Tuz Çeşitleri :
NaCl → Sodyum Klorür
KCl → Potasyum Klorür
CuCl2 → Bakır Klorür
MgCl2 → Magnezyum Klorür
CaCl2 → Kalsiyum Klorür
Na2SO4 → Sodyum Sülfat
K2SO4 → Potasyum Sülfat
Al2(SO4)3 → Alüminyum Sülfat
ZnSO4 → Çinko Sülfat
CaSO4 → Kalsiyum Sülfat
a) Tuz Çeşitleri :
NaCl → Sodyum Klorür
KCl → Potasyum Klorür
CuCl2 → Bakır Klorür
MgCl2 → Magnezyum Klorür
CaCl2 → Kalsiyum Klorür
Na2SO4 → Sodyum Sülfat
K2SO4 → Potasyum Sülfat
Al2(SO4)3 → Alüminyum Sülfat
ZnSO4 → Çinko Sülfat
CaSO4 → Kalsiyum Sülfat
Etiketler:
Fen,
Tuz Çeşitleri,
Tuzlar,
Tuzların Özellikleri
Vitaminler Ve Vitaminlerin Özellikleri
· Enzimlerin yapısına katılırlar.
· Düzenleştiricidirler,enerji vermezler,sindirilmezler.
· Bir kısmı besinde bulunduğu şekliyle vitamin özelliğinde değildir.Bunlar vücuda alındıktan sonra vitamin özelliği kazanır.Bunlara provitamin denir.
· Yağda eriyen vitaminler A,D,E,K
Suda eriyen vitaminler B,C ‘dir.
· İnsan vücudunda A,B,D,K sentezlenir.
A ÞÞÞ karaciğerde
· Düzenleştiricidirler,enerji vermezler,sindirilmezler.
· Bir kısmı besinde bulunduğu şekliyle vitamin özelliğinde değildir.Bunlar vücuda alındıktan sonra vitamin özelliği kazanır.Bunlara provitamin denir.
· Yağda eriyen vitaminler A,D,E,K
Suda eriyen vitaminler B,C ‘dir.
· İnsan vücudunda A,B,D,K sentezlenir.
A ÞÞÞ karaciğerde
Mantarlar, Makromantar nedir, Makromantarların İnsanlar İçin Önemi nedir?
Mantarlar,bitkiler âleminin klorofilden yoksun tek veya çok hücreli canlılarıdır.Bir hücreli mantarlar (sporlar ve mayalar) mikroplara benzerler, ancak çevrelerinde selüloz zardan oluşan kalınca bir zarın bulunması ile onlardan ayrılırlar.Mantarların bitkisel yapıları tal denilen liflerden oluşmuştur. Üremeleri bazılarında eşeyli sporlarla, bazılarında ise eşeysiz sporlarla olur. Lifleri bölmelere ayrılmamış olan basit yapılı mantarlardan (miksomiçetler, fikomiçetler, zigomiçetler) başka lifleri bölmelere ayrılmış, üreme organları iyi gelişmiş yüksek yapılı mantarlar (basidiomiçetler, askomiçetler, adelomiçetler ve aktinomiçetler) da vardır.
İnsanlarda parazit olarak bulunan ve hastalık yapan mantarlar veya başka bir deyimle mikozlar, mikroskobik olanlardır. İnsanda asalak yaşayan doksana yakın türde mantar sayılmıştır. Bunların bir kısmı saprofit olarak yaşarlar yani hastalık yapmazlar.
İnsanlarda parazit olarak bulunan ve hastalık yapan mantarlar veya başka bir deyimle mikozlar, mikroskobik olanlardır. İnsanda asalak yaşayan doksana yakın türde mantar sayılmıştır. Bunların bir kısmı saprofit olarak yaşarlar yani hastalık yapmazlar.
Elektrik Enerjisi Nasıl Ölçülür?, Elektrik Enerjisi Nasıl Ölçülür? hakkında bilg
Evlerimize veya işyerlerimize gelen elektrik enerjisi kullanmadan önce elektrik sayacı adı verilen bir araç içinden geçer. Elektrik sayaçlarının çoğu basit bir elektrik motoru gibi çalışır. Elektrik enerjisi sayaç içinde yatay olarak bulunan diskin hareket etmesini sağlar. Sayaca gelen elektrik enerjisi miktarı arttıkça disk daha hızlı döner. Böylece sayaç harcanan elektrik enerjisini ölçmüş olur.
Elektrikli Aletlerin Gücü nedir, Elektrikli Aletlerin Gücü bilgi, Elektrikli Aletlerin Gücü konu anlatımı
Elektrikli aletlerin bir saniyede harcadığı enerji miktarı birbirinden farklıdır. Birim zamanda harcanan enerji miktarına elektriksel güç denir.
Elektrikli aletlerin harcadığı elektrik enerjisi miktarını belirleyen iki değişken vardır:
1) Elektrikli aletin harcadığı elektrik enerjisi miktarı kullanıldığı süreye bağlıdır. 100 Wattlık bir ampulle çalışan masa lambası 1 saniye ışık verdiğinde 100 J’lük enerji harcar. Aynı masa lambası, 2 saniye ışık verdiğinde 200 J’lük enerji harcar. Yani elektrikli aletin kullanıldığı süre arttıkça harcadığı elektrik enerjisi miktarı da artar.
Elektrikli aletlerin harcadığı elektrik enerjisi miktarını belirleyen iki değişken vardır:
1) Elektrikli aletin harcadığı elektrik enerjisi miktarı kullanıldığı süreye bağlıdır. 100 Wattlık bir ampulle çalışan masa lambası 1 saniye ışık verdiğinde 100 J’lük enerji harcar. Aynı masa lambası, 2 saniye ışık verdiğinde 200 J’lük enerji harcar. Yani elektrikli aletin kullanıldığı süre arttıkça harcadığı elektrik enerjisi miktarı da artar.
Fotosentez Hızını Etkileyen Faktörler nedir, Fotosentez Hızını Etkileyen Faktörler hakkında bilgi, Fotosentez Hızını Etkileyen Faktörler konu anlatımı
Fotosentez Hızını Etkileyen FaktörlerA-)Işık şiddeti :Genelde ışık şiddeti artdıkça fotosentez hızı da artar.Ançak her türlü bitki ışığı ve ısıyı aynı oranda sevmez.
B-)Işık çeşidi (Dalga boyu):Yeşil ışık yansıtıldığı için fotosentezde en az kullanılan ışıktır.En hızlı fotosentez ise mor ve kırmızı ışıkta görülür.
C-)CO2 konsantrasyonu : Havanın CO2 konsantrasyonu normal olarak 0,003’tür.Bu oranı kuvvetli ışık ortamda % 1-2 kadar artışı fotosentezi hızlandırır.Bu değerden sonra oran artsa bile fotosentez hızlanmaz.Çünkü diğer sınırlayıcı faktörlerden ötürü sabit gider.
B-)Işık çeşidi (Dalga boyu):Yeşil ışık yansıtıldığı için fotosentezde en az kullanılan ışıktır.En hızlı fotosentez ise mor ve kırmızı ışıkta görülür.
C-)CO2 konsantrasyonu : Havanın CO2 konsantrasyonu normal olarak 0,003’tür.Bu oranı kuvvetli ışık ortamda % 1-2 kadar artışı fotosentezi hızlandırır.Bu değerden sonra oran artsa bile fotosentez hızlanmaz.Çünkü diğer sınırlayıcı faktörlerden ötürü sabit gider.
Oksijenli ve Oksijensiz Solunum nedir, Oksijenli ve Oksijensiz Solunum hakkında bilgi, Oksijenli ve Oksijensiz Solunum konu anlatımı
SOLUNUM
Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için sürekli enerji elde etmek zorundadır. Enerjiyi de ancak besin maddelerini yıkarak yani daha küçük moleküllere parçalayarak elde eder. Canlıların besin maddelerini yıkarak onlardan enerji elde etmelerine solunum denir.
Bazı canlılar hücrelerinde bulunan yapılar sayesinde ortamda da oksijen varsa besinleri CO2 ve H2O’ya kadar yıkabilirler. Oksijen kullanmayan canlılar ise glikoz molekülünü ancak pürivata kadar yıkabilir. Pürivak molekülü henüz tam olarak yıkılmadığından bağları arasında hala enerji vardır. Bu yüzden pürivata kadar yıkabilen canlılar yani oksijen kullanamayan canlılar 1 mol glikozdan daha az enerji elde edebilirler. Buradan çıkan sonuç şudur. Bazı canlılar besinlerin yıkılmasında okasijen kullanırlar; yani oksijenli solunum yaparlar.
Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için sürekli enerji elde etmek zorundadır. Enerjiyi de ancak besin maddelerini yıkarak yani daha küçük moleküllere parçalayarak elde eder. Canlıların besin maddelerini yıkarak onlardan enerji elde etmelerine solunum denir.
Bazı canlılar hücrelerinde bulunan yapılar sayesinde ortamda da oksijen varsa besinleri CO2 ve H2O’ya kadar yıkabilirler. Oksijen kullanmayan canlılar ise glikoz molekülünü ancak pürivata kadar yıkabilir. Pürivak molekülü henüz tam olarak yıkılmadığından bağları arasında hala enerji vardır. Bu yüzden pürivata kadar yıkabilen canlılar yani oksijen kullanamayan canlılar 1 mol glikozdan daha az enerji elde edebilirler. Buradan çıkan sonuç şudur. Bazı canlılar besinlerin yıkılmasında okasijen kullanırlar; yani oksijenli solunum yaparlar.
25 Ocak 2012 Çarşamba
Zıt Kaslar nasıl çalışır
Zıt kaslar en basit olarak baldırımızdaki kaslarımız örnek verebiliriz. biri kasılırken diğeri gevşemektedir. mesela bacağımız büktüğümüzde baldırımızın üstünde bulunan kaslar gerilir,altında kalan kaslar gecşer. eğer normal olarak ayakta durursak baldır altında kaslar kasılır üstündeki kaslar gevşer.
besin zinciri
Besin AğıEkosistem, kendisine dâhil olan kommünitede enerjinin bir organizmadan diğerine akışının söz konusu olduğu bir sistemdir. Bu sistemdeki üreticiler olan yeşil bitkisel organizmalar, fotosentez denen süreç sonunda kompleks organik moleküller (besin maddeleri) sentezleyerek güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürürler. Böylece güneş ışık enerjisinin bir kısmı bitkilerde depolanmış olur. Herbivor olan birincil tüketiciler, bitkilerle beslendiklerinde besin enerjisi kendi bünyelerine katılmış olur. Küçük vücutlu olan birincil tüketicilerdeki bu besin enerjisi, beslenme yoluyla karnivor olan ve küçük tüketicilerle beslenen daha büyük vücutlu tüketicilere transfer edilir. Besin enerjisinin bitkisel organizmalardan birincil tüketicilere, birincil tüketicilerden (herbivorlar) ikincil tüketicilere (karnivorlar), ikincil tüketicilerden üçüncül tüketicilere vb. şekilde organizmalardan oluşan bir zincir boyunca transferine besin zinciri denir.
24 Ocak 2012 Salı
sesin hızı nedir?
sesin ,havada 1 saniyedeki hızı 344 metre,1 dakikadaki hızı 20.400 metre,1 saatteki hızı ise 1.224 km’dir.katı cisimler üzerinde ses hızı daha fazladır.suda ses 1 saniyede 1.461 metre.ağaç üzerinde 2786 metre,demirde 5127 metre,taşta ise 6.000 metre hıza ulaşır.sesten daha hızlı uçan uçakların sesini biz patlamalar şeklinde duyarız…..
Termometre Nedir ? Nasıl Çalışır ?
Bir cismin sıcaklığını ölçmeye yarayan alet. İlk termometre, 1614 yılında ünlü bilgin Galile tarafından yapılmış, gittikçe evrim kazanarak, bugün kullanmakta olduğumuz termometrelerin meydana gelmesine yol açmıştır. Bugün kullanmakta olduğumuz termometreler, 1742 yılında Andres Celsius tarafından bulunmuştur.
Sulardaki sertlik nasıl giderilir?
Sulardaki sertlik nasıl giderilir?
Suda Bulunan Ca2+ ve Mg2+ iyonları suya sertlik verir. Eğer bu iyonlar çöktürülürse yumuşak su elde edilebilir.
1. Suların kaynatılması ile yumuşak su elde edilebilir.
Su + Ca2+ +CO32- + ısı CaCO3(kalsiyum karbonat tuzu dibe çöker) + Su (yumuşatılmış su)
Suda Bulunan Ca2+ ve Mg2+ iyonları suya sertlik verir. Eğer bu iyonlar çöktürülürse yumuşak su elde edilebilir.
1. Suların kaynatılması ile yumuşak su elde edilebilir.
Su + Ca2+ +CO32- + ısı CaCO3(kalsiyum karbonat tuzu dibe çöker) + Su (yumuşatılmış su)
YAĞLAR VE YAĞLARIN ÖZELLİKLERİ
YAĞLAR VE YAĞLARIN ÖZELLİKLERİ
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> C,H ve O’den meydana gelmiştir.Yapısındaki oksijen miktarı şekerlerdekinden azdır.
· 3 Yağ asidi + Gliserol = Yağ + 3 H2O
· Ester bağı ile bağlanırlar.
· Yağlarda çeşitliliği yağ asitleri sağlar.
· Suda çözünmezler.Organik çözücüde çözünürler.(Alkol,eter gibi)
· Isı ve darbeye karşı koruyucudur.
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> C,H ve O’den meydana gelmiştir.Yapısındaki oksijen miktarı şekerlerdekinden azdır.
· 3 Yağ asidi + Gliserol = Yağ + 3 H2O
· Ester bağı ile bağlanırlar.
· Yağlarda çeşitliliği yağ asitleri sağlar.
· Suda çözünmezler.Organik çözücüde çözünürler.(Alkol,eter gibi)
· Isı ve darbeye karşı koruyucudur.
VİTAMİNLER, HANGİ BESİNLERDE HANGİ VİTAMİNLER VARDIR?
VİTAMİNLER, HANGİ BESİNLERDE HANGİ VİTAMİNLER VARDIR?
A vitamini Þ Balık yağı,yumurta sarısı,süt,peynir,karaciğer,yeşil sebzelerde bulunur.
Þ Büyüme ve gelişmeyi sağlar,vücudu enfeksiyonlara karşı korur,gece körlüğünü önler.
B vitamini Þ Tahılların kabuklarında,et,süt,karaciğer ve yeşil sebzelerde bulunur.
Þ Karbonhidrat,yağ ve proteinlerin vücut içinde kullanılmasında katalizör olarak görev yapar.Kansızlığı önler.
A vitamini Þ Balık yağı,yumurta sarısı,süt,peynir,karaciğer,yeşil sebzelerde bulunur.
Þ Büyüme ve gelişmeyi sağlar,vücudu enfeksiyonlara karşı korur,gece körlüğünü önler.
B vitamini Þ Tahılların kabuklarında,et,süt,karaciğer ve yeşil sebzelerde bulunur.
Þ Karbonhidrat,yağ ve proteinlerin vücut içinde kullanılmasında katalizör olarak görev yapar.Kansızlığı önler.
VİTAMİNLER VE VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ nelerdir, VİTAMİNLER VE VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ hakkında, VİTAMİNLER VE VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ video, VİTAMİNLER VE VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ ders konusu
VİTAMİNLER VE VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> Vücut direncini arttırırlar.
· Enzimlerin yapısına katılırlar.
· Düzenleştiricidirler,enerji vermezler,sindirilmezler.
· Bir kısmı besinde bulunduğu şekliyle vitamin özelliğinde değildir.Bunlar vücuda alındıktan sonra vitamin özelliği kazanır.Bunlara provitamin denir.
· Yağda eriyen vitaminler A,D,E,K
Suda eriyen vitaminler B,C ‘dir.
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> Vücut direncini arttırırlar.
· Enzimlerin yapısına katılırlar.
· Düzenleştiricidirler,enerji vermezler,sindirilmezler.
· Bir kısmı besinde bulunduğu şekliyle vitamin özelliğinde değildir.Bunlar vücuda alındıktan sonra vitamin özelliği kazanır.Bunlara provitamin denir.
· Yağda eriyen vitaminler A,D,E,K
Suda eriyen vitaminler B,C ‘dir.
TUZLAR – TUZLARIN ÖZELLİKLERİ VE TUZ ÇEŞİTLERİ nelerdir, TUZLAR – TUZLARIN ÖZELLİKLERİ VE TUZ ÇEŞİTLERİ hakkında bilgi, TUZLAR – TUZLARIN ÖZELLİKLERİ VE TUZ ÇEŞİTLERİ konu anlatımı
TUZLAR – TUZLARIN ÖZELLİKLERİ VE TUZ ÇEŞİTLERİ
Asitler ve bazların nötrleşme tepkimeleri ile birleşmesi sonucu oluşan kristal yapılı katı maddelere tuz denir.
a) Tuz Çeşitleri :
NaCl → Sodyum Klorür
KCl → Potasyum Klorür
CuCl2 → Bakır Klorür
MgCl2 → Magnezyum Klorür
CaCl2 → Kalsiyum Klorür
Na2SO4 → Sodyum Sülfat
K2SO4 → Potasyum Sülfat
Al2(SO4)3 → Alüminyum Sülfat
ZnSO4 → Çinko Sülfat
Asitler ve bazların nötrleşme tepkimeleri ile birleşmesi sonucu oluşan kristal yapılı katı maddelere tuz denir.
a) Tuz Çeşitleri :
NaCl → Sodyum Klorür
KCl → Potasyum Klorür
CuCl2 → Bakır Klorür
MgCl2 → Magnezyum Klorür
CaCl2 → Kalsiyum Klorür
Na2SO4 → Sodyum Sülfat
K2SO4 → Potasyum Sülfat
Al2(SO4)3 → Alüminyum Sülfat
ZnSO4 → Çinko Sülfat
SU VE SUYUN ÖZELLİKLERİ nedir, SU VE SUYUN ÖZELLİKLERİ hakkında bilgi, SU VE SUYUN ÖZELLİKLERİ konu anlatımı
SU VE SUYUN ÖZELLİKLERİ
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> İnorganik maddedir ve sindirime uğramaz.
· Enzimlerin çalışması ve kimyasal reaksiyonların meydana gelebilmesi için su şarttır
(ÖRNEK:Hidroliz )
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> İnorganik maddedir ve sindirime uğramaz.
· Enzimlerin çalışması ve kimyasal reaksiyonların meydana gelebilmesi için su şarttır
(ÖRNEK:Hidroliz )
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
SOLUNUM SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ Nedir, SOLUNUM SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ hakkında bilgi, SOLUNUM SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ konu anlatımı
SOLUNUM SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ
Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.
1. Dış Solunum
Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye denir.
2. İç Solunum
Solunum organlarına dolan havadaki oksijenin yakalanıp hücrelere kadar taşınması, hücrelerde oluşan karbondioksitin aynı yolla solunum organlarına getirilmesidir.
Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.
1. Dış Solunum
Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye denir.
2. İç Solunum
Solunum organlarına dolan havadaki oksijenin yakalanıp hücrelere kadar taşınması, hücrelerde oluşan karbondioksitin aynı yolla solunum organlarına getirilmesidir.
SİNİR SİSTEMİNİN BOZULMASI VE SİNİR SİSTEMİNİN BOZULMASI SONUCU ORTAYA ÇIKAN HASTALIKLAR
SİNİR SİSTEMİNİN BOZULMASI VE SİNİR SİSTEMİNİN BOZULMASI SONUCU ORTAYA ÇIKAN HASTALIKLAR
Hasar gören sinir hücreleri kendini yenileyemez. Üstelik sinir sistemindeki bir bozukluk diğer sistemleri de etkiler. Darbe alma, dengesiz beslenme, stres, uykusuzluk, sigara, alkol sinir sisteminde hasara yol açabilir.
Sinir sistemimizle ilgili rahatsızlıkların bazıları şunlardır:
Hasar gören sinir hücreleri kendini yenileyemez. Üstelik sinir sistemindeki bir bozukluk diğer sistemleri de etkiler. Darbe alma, dengesiz beslenme, stres, uykusuzluk, sigara, alkol sinir sisteminde hasara yol açabilir.
Sinir sistemimizle ilgili rahatsızlıkların bazıları şunlardır:
SİNİR SİSTEMİ VE SİNİR SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ
SİNİR SİSTEMİ VE SİNİR SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ
İç ve dış ortamdan gelen uyartıları alan, değerlendiren, iç organlarımızın çalışmasını sağlayan, uyartıları cevaplandıran sisteme sinir sistemi denir.
BEYİN
BEYİNCİK
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ OMURİLİK SOĞANI
OMURİLİK
İç ve dış ortamdan gelen uyartıları alan, değerlendiren, iç organlarımızın çalışmasını sağlayan, uyartıları cevaplandıran sisteme sinir sistemi denir.
BEYİN
BEYİNCİK
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ OMURİLİK SOĞANI
OMURİLİK
SİNİR SİSTEMİ – SİNİR SİSTEMİMİZ NASIL ÇALIŞIR?
SİNİR SİSTEMİ – SİNİR SİSTEMİMİZ NASIL ÇALIŞIR?
Sinir merkezleri göz, deri gibi organlar vasıtasıyla dış ortamla ilişki kurmamızı sağlar. Duyu organları ile sinir merkezlerini birleştiren hücre veya hücre topluluklarına sinir denir. Sinir hücrelerine nöron adı verilir. Nöronlar farklılaşmış hücrelerdir.
Bir sinir hücresinin şekli yıldıza benzer. Gövdeden çıkan çek sayıdaki kısa uzantıya dendrit denir. Her sinir hücresinden bir tane de uzun uzantı çıkar. Buna da akson adı verilir. Bazı sinir hücrelerinde, aksonların üzeri miyelin kılıf denilen yapıyla örtülüdür. Miyelin kılıf sinirsel iletimin hızlı olmasını sağlar. Sinir hücrelerinin gövdelerinde çekirdek vardır ancak, sentrozomları olmadığından, bölünüp çoğalamazlar.
Sinir merkezleri göz, deri gibi organlar vasıtasıyla dış ortamla ilişki kurmamızı sağlar. Duyu organları ile sinir merkezlerini birleştiren hücre veya hücre topluluklarına sinir denir. Sinir hücrelerine nöron adı verilir. Nöronlar farklılaşmış hücrelerdir.
Bir sinir hücresinin şekli yıldıza benzer. Gövdeden çıkan çek sayıdaki kısa uzantıya dendrit denir. Her sinir hücresinden bir tane de uzun uzantı çıkar. Buna da akson adı verilir. Bazı sinir hücrelerinde, aksonların üzeri miyelin kılıf denilen yapıyla örtülüdür. Miyelin kılıf sinirsel iletimin hızlı olmasını sağlar. Sinir hücrelerinin gövdelerinde çekirdek vardır ancak, sentrozomları olmadığından, bölünüp çoğalamazlar.
23 Ocak 2012 Pazartesi
PROTEİNLER VE PROTEĞİNLERİN ÖZELLİKLERİ nelerdir, PROTEİNLER VE PROTEĞİNLERİN ÖZELLİKLERİ hakkında bilgi, PROTEİNLER VE PROTEĞİNLERİN ÖZELLİKLERİ konu anlatımı
·Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> C,H,O,N ve bazılarında S,P bulunur.
· Yapı taşları 20 çeşit aminoasittir.
· a.a+a.a+a.a+…………………………+a.a = Protein + (n-1)H2O222
——————————————–
n tane
· Peptit bağı ile bağlanırlar.
· DNA şifresi ile sentezlenen tek moleküldür.
· Enzim,hormon ve hücre zarı yapısına katılır.
· Yapı taşları 20 çeşit aminoasittir.
· a.a+a.a+a.a+…………………………+a.a = Protein + (n-1)H2O222
——————————————–
n tane
· Peptit bağı ile bağlanırlar.
· DNA şifresi ile sentezlenen tek moleküldür.
· Enzim,hormon ve hücre zarı yapısına katılır.
17 Ocak 2012 Salı
OMURİLİK VE OMURİLİĞİN ÖZELLİKLERİ Nelerdir, OMURİLİK VE OMURİLİĞİN ÖZELLİKLERİ hakkında bilgi, OMURİLİK VE OMURİLİĞİN ÖZELLİKLERİ konu anlatımı
OMURİLİK VE OMURİLİĞİN ÖZELLİKLERİ
Omurilik soğanından başlayıp, omurga kanalı (omurga kemiklerinin üst üste dizilmesiyle oluşan kanal) içinden, kuyruk sokumuna kadar devam eden bir sinir demetidir. Omurga kanalı, omuriliği dış etkenlerden korur. Omuriliğin ön ve arka kısmında derin yarıklar bulunur. Ön ve arka kısımdan ikişer çift sinir çıkar, sonra birleşerek tek çift sinirler halinde vücuda yayılırlar. Omurilikten 31 çift karma sinir çıkar. Duyu sinirleri omurilikte çapraz yaparlar.
Omuriliğin dışı ak maddeden, içi boz maddeden oluşur. Boz maddenin ak madde içindeki görünümü kelebek şeklini andırır.
Omurilik soğanından başlayıp, omurga kanalı (omurga kemiklerinin üst üste dizilmesiyle oluşan kanal) içinden, kuyruk sokumuna kadar devam eden bir sinir demetidir. Omurga kanalı, omuriliği dış etkenlerden korur. Omuriliğin ön ve arka kısmında derin yarıklar bulunur. Ön ve arka kısımdan ikişer çift sinir çıkar, sonra birleşerek tek çift sinirler halinde vücuda yayılırlar. Omurilikten 31 çift karma sinir çıkar. Duyu sinirleri omurilikte çapraz yaparlar.
Omuriliğin dışı ak maddeden, içi boz maddeden oluşur. Boz maddenin ak madde içindeki görünümü kelebek şeklini andırır.
OMURİLİK SOĞANI VE OMURİLİK SOĞANININ ÖZELLİKLERİ NELERDİR, OMURİLİK SOĞANI VE OMURİLİK SOĞANININ ÖZELLİKLERİ HAKKINDA BİLGİ, OMURİLİK SOĞANI VE OMURİLİK SOĞANININ ÖZELLİKLERİ KONU ANLATIMI
OMURİLİK SOĞANI VE OMURİLİK SOĞANININ ÖZELLİKLERİ
Beynin son kısmı ile omuriliğin başlangıcıdır. Dış görünüşü taze soğana benzer. Dışı ak madde, içi boz maddeden oluşur. Beyin ile omurilik arasındaki sinirsel iletimi sağlar. Vücut organlarından beyne, beyinden vücuda giden sinirlerin bir kısmı doğrudan geçer, bir kısmı buradan geçerken çaprazlaşır. Bu yüzden beynin sağ yarım küresi vücudun sol tarafını, beynin sol yarım küresi vücudun sağ tarafını kontrol eder.
Beynin son kısmı ile omuriliğin başlangıcıdır. Dış görünüşü taze soğana benzer. Dışı ak madde, içi boz maddeden oluşur. Beyin ile omurilik arasındaki sinirsel iletimi sağlar. Vücut organlarından beyne, beyinden vücuda giden sinirlerin bir kısmı doğrudan geçer, bir kısmı buradan geçerken çaprazlaşır. Bu yüzden beynin sağ yarım küresi vücudun sol tarafını, beynin sol yarım küresi vücudun sağ tarafını kontrol eder.
OKSİTLER VE OKSİTLERİN ÖZELLİKLERİ, OKSİTLER VE OKSİTLERİN ÖZELLİKLERİ HAKKINDA BİLGİ, OKSİTLER VE OKSİTLERİN ÖZELLİKLERİ KONU ANLATIMI
Elementlerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere oksit denir. Oksitleri metal ve ametal elementleri oluştururlar. Fakat soy gazlar (He–Ne–Ar–Kr–Xe–Rn) ve halojenler (F–Cl–Br–I) oksitleri oluşturmazlar.
a) Metal Oksitler :
Metallerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere metal oksitler denir. Metal oksitlerin sulu çözeltileri baz özelliği gösterir.
• Na2O → Sodyum Oksit • Na2O + H2 → 2Na(OH) • K2O → Potasyum Oksit • K2O + H2O → 2K(OH)
a) Metal Oksitler :
Metallerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere metal oksitler denir. Metal oksitlerin sulu çözeltileri baz özelliği gösterir.
• Na2O → Sodyum Oksit • Na2O + H2 → 2Na(OH) • K2O → Potasyum Oksit • K2O + H2O → 2K(OH)
OKSİJENLİ VE OKSİJENSİZ SOLUNUM ARASINDAKİ FARKLAR, OKSİJENLİ VE OKSİJENSİZ SOLUNUM ARASINDAKİ FARKLAR NEDİR, OKSİJENLİ VE OKSİJENSİZ SOLUNUM ARASINDAKİ FARKLAR HAKKINDA BİLGİ
OKSİJENSİZ SOLUNUM
OKSİJENLİ SOLUNUM
1.Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> Basit yapılı canlıların enerji üretme şeklidir.
1. Yüksek yapılı canlıların ATP üretme şeklidir.
2. Oksijensiz ortamda gerçekleşir.
2. Oksijenli ortamda gerçekleşir.
3. Hücrenin sitoplazmasında gerçekleşir.
3. Sitoplazmada başlar,mitokondride biter.
4. Oluşan ürünler etil alkol ve CO2 dır.
4. Oluşan ürünler CO2 ve H2 O dur.
OKSİJENLİ SOLUNUM
1.Roman‘; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; font-size: 7pt; line-height: normal; -x-system-font: none; font-size-adjust: none; font-stretch: normal;”> Basit yapılı canlıların enerji üretme şeklidir.
1. Yüksek yapılı canlıların ATP üretme şeklidir.
2. Oksijensiz ortamda gerçekleşir.
2. Oksijenli ortamda gerçekleşir.
3. Hücrenin sitoplazmasında gerçekleşir.
3. Sitoplazmada başlar,mitokondride biter.
4. Oluşan ürünler etil alkol ve CO2 dır.
4. Oluşan ürünler CO2 ve H2 O dur.
15 Ocak 2012 Pazar
OKSİJENSİZ SOLUNUM VE ÖZELLİKLERİ
OKSİJENSİZ SOLUNUM VE ÖZELLİKLERİ
Karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerin çok atomlu, yüksek enerjili moleküller olduğunu biliyoruz. Canlılar bu moleküllerindeki kimyasal enerjiyi ATP enerjisi haline getirmek için organik moleküllerindeki bağları koparmak zorundadır. Bu olaya solunum denir. Enerji ihtiyacı az olan canlılar örneğin bakterilerin çoğu ve bazı mantarlar oksijensiz solunum yaparlar.
Hücrelerde oluşan özel enzimler yardımıyla glikozu oluşturan atomlar arasındaki bağ, basamak basamak kopar. Her basamakta açığa çıkan enerji, hemen ATP sentezinde kullanılır. Bu olay gerçekleşirken oksijen kullanılmaz. Bu nedenle oksijensiz solunum (fermantasyon) olarak adlandırılır. Oksijensiz solunumda az miktarda enerji elde edilir. Oksijensiz solunum sonucunda glikoz bütünüyle inorganik bileşiklere kadar ayrışamaz. Enerjinin çoğu yeni oluşan organik molekülün bağlarında kalır. Örneğin; üzüm suyunda bulunan glikozu bazı bakteriler, oksijensiz solunumla aşağıdaki denklemde görüldüğü gibi eti alkol ile karbon dioksite ayrıştırır. Bu yolla yaşamsal etkinliklerini sürdürebilmeleri ve üremeleri için gerekli enerjiyi sağlar.
Karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerin çok atomlu, yüksek enerjili moleküller olduğunu biliyoruz. Canlılar bu moleküllerindeki kimyasal enerjiyi ATP enerjisi haline getirmek için organik moleküllerindeki bağları koparmak zorundadır. Bu olaya solunum denir. Enerji ihtiyacı az olan canlılar örneğin bakterilerin çoğu ve bazı mantarlar oksijensiz solunum yaparlar.
Hücrelerde oluşan özel enzimler yardımıyla glikozu oluşturan atomlar arasındaki bağ, basamak basamak kopar. Her basamakta açığa çıkan enerji, hemen ATP sentezinde kullanılır. Bu olay gerçekleşirken oksijen kullanılmaz. Bu nedenle oksijensiz solunum (fermantasyon) olarak adlandırılır. Oksijensiz solunumda az miktarda enerji elde edilir. Oksijensiz solunum sonucunda glikoz bütünüyle inorganik bileşiklere kadar ayrışamaz. Enerjinin çoğu yeni oluşan organik molekülün bağlarında kalır. Örneğin; üzüm suyunda bulunan glikozu bazı bakteriler, oksijensiz solunumla aşağıdaki denklemde görüldüğü gibi eti alkol ile karbon dioksite ayrıştırır. Bu yolla yaşamsal etkinliklerini sürdürebilmeleri ve üremeleri için gerekli enerjiyi sağlar.
SOLUNUM SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ
SOLUNUM SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ
Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.
1. Dış Solunum
Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye denir.
2. İç Solunum
Solunum organlarına dolan havadaki oksijenin yakalanıp hücrelere kadar taşınması, hücrelerde oluşan karbondioksitin aynı yolla solunum organlarına getirilmesidir.
Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.
1. Dış Solunum
Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye denir.
2. İç Solunum
Solunum organlarına dolan havadaki oksijenin yakalanıp hücrelere kadar taşınması, hücrelerde oluşan karbondioksitin aynı yolla solunum organlarına getirilmesidir.
3 Ocak 2012 Salı
İSKELET SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ
İSKELET SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ
Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.
A. İSKELET ÇEŞİTLERİ
Hayvanların çoğunda, vücuda destek olan, koruyan ve kaslara bağlanarak hareketi sağlayan iskelet sistemi bulunur. Hayvanlarda görülen iskelet dış ve iç iskelet olmak üzere iki tiptir.
1. Dış İskelet
Dış iskelet özel hücreler tarafından dışarıya salgılanan organik ve inorganik maddelerden meydana gelir. Dış iskelete sahip canlılarda iskelet görevi yapan kısımlar vücut dışında bulunduğu için kaslar iskelete içeriden bağlanır. Eklem bacaklılarda ve bazı yumuşakçalarda görülür.
Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.
A. İSKELET ÇEŞİTLERİ
Hayvanların çoğunda, vücuda destek olan, koruyan ve kaslara bağlanarak hareketi sağlayan iskelet sistemi bulunur. Hayvanlarda görülen iskelet dış ve iç iskelet olmak üzere iki tiptir.
1. Dış İskelet
Dış iskelet özel hücreler tarafından dışarıya salgılanan organik ve inorganik maddelerden meydana gelir. Dış iskelete sahip canlılarda iskelet görevi yapan kısımlar vücut dışında bulunduğu için kaslar iskelete içeriden bağlanır. Eklem bacaklılarda ve bazı yumuşakçalarda görülür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)