Milli piyangonun 1 ocak 2011 Çekilişi yapıldıktan sonra sitemizden sonuçları tam liste olarak görebileceksiniz.. Geçmiş tarihli sonuç listesi için konuya yorum yaparak tarhi belirtmeniz yeterlidir.. Aynı zamada diğer şans oyunlarınun sonuçlarınıda bizden yardım alarak ulaşabilirsiniz..
http://www.teknolojiweb.net/
30 Kasım 2010 Salı
9.sınıf coğrafya tüm konuları ayrıntılı
9.sınıf coğrafya tüm konuları ayrıntılı
COĞRAFYANIN TANIMI VE KONUSU YARDIMCI BİLİMLERİ , B**ÜMLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Tanımı : Coğrafya, geo(Yer ) ile graphein ( tasvir etmek ) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmektedir. Coğrafyanın konusu yeryüzüdür. Coğrafyanın konusu içerisine yaşam içerisinde var olan bir çok şey girmektedir. Örneğin çevreyi
COĞRAFYANIN TANIMI VE KONUSU YARDIMCI BİLİMLERİ , B**ÜMLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Tanımı : Coğrafya, geo(Yer ) ile graphein ( tasvir etmek ) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmektedir. Coğrafyanın konusu yeryüzüdür. Coğrafyanın konusu içerisine yaşam içerisinde var olan bir çok şey girmektedir. Örneğin çevreyi
18 Kasım 2010 Perşembe
Kırışıklıkları bu çaylarla yok edin!
Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi çay artık kırışıklıkla mücadelede en büyük silahınız olacak.
Çaykur, yaklaşık 2 yıl süren çalışmanın ardından çay liflerinden üretilen, leylak ve melisalı gibi aromalı türleri de bulunan güzellik çayları, kısa süre sonra piyasaya sürülecek.
Canlandırıcı, kırışıklıkları azaltıcı etkileri bulunduğu bilinen çay, dolduruldukları feretiko beziyle küvete konularak 10 dakika bekletiliyor. Sonra da çayı küvetten alıp bu suda banyo yapılıyor. ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, uluslararası akreditesi bulunan ÇAYKUR Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde çayın çeşitli alanlarda kullanımını araştırmak amacıyla sürekli çalışmalar yaptıklarını belirtti.
ÇAYKUR olarak, 70 yıllık içme alışkanlığına zarar vermeden, alışkanlıkları destekler şekilde, çayın farklı sektörlerde, farklı şekillerde tüketimi için çalışmalar yaptıklarını anlatan Yüce, ''Önce siyah çayın dışında yeşil çay ürettik.
Sonra aromalı yeşil çayları piyasaya sürdük. Ardından dünyada talebi sürekli artan organik çaya yönelik çalışma başlattık. Hemşin'de yaptığımız çalışma sonucunda bu yıl organik çayı piyasaya sürdük'' dedi.
AROMALI GÜZELLİK ÇAYLARI
Bu çalışmalarının dışında çayın farklı alanlarda da kullanılması yönünde çalışma sürdürdüklerini anlatan Yüce, çaydan içmenin dışında deri yoluyla da istifade etme konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Yaklaşık 2 yıl süren çalışmaları sonucunda güzellik çayı üretmeyi başardıklarını vurgulayan Yüce, şunları söyledi:
''Kateşin, kafein, pestisit kalıntısı değerlerine baktık. Çaydaki diğer uçucu maddeleri araştırdık. Bu testlerden sonra alınan olumlu sonuçlar üzerine güzellik çayı ürettik. Bu çayın leylak, melisalı gibi aromalı türleri de bulunuyor. Güzellik çayı için paketlere konulamayan çay liflerini kullanıyoruz. Yeşil çay liflerini, geçirgenliği olmasından dolayı feretiko bezinden yaptığımız paketlere dolduruyoruz. Bu paketler de küvete konularak 10 dakika bekletiliyor. Sonra da çayı küvetten alıp bu suda banyo yapılıyor. Böylece deri yoluyla çaydan istifade etmiş olunuyor.''
CİLDİ GENÇLEŞTİRİCİ ETKİSİ VAR
Ekrem Yüce, çayın bileşenlerinde hücre yenileme etkisi bulunduğunu, böylece cildi yenilediğini vurgulayarak, ''Çay banyosunun sakinleştirici, canlandırıcı, gençleştirici etkileri var. Cildi yumuşatıyor, beyazlatıyor. Deriyi geriyor ve kırışıklığı gideriyor. Deride yaşlanmayı geciktirici özelliği var. Güneş yanıklarına karşı da oldukça iyi sonuçlar veriyor. Bu nedenlerden dolayı ürettiğimiz bu çayı hem sağlık, hem banyo hem de güzellik çayı olarak tabir ediyoruz'' diye konuştu.
Güzellik çayında teknik çalışmaları tamamladıklarını, deneme paketleri ürettiklerini, yakında seri paketleme çalışmasına başlayıp çayı piyasaya sunacaklarını anlatan Yüce, ''Biz hizmeti ön planda tutuyoruz. Çalışmalarımızı kar amaçlı değil, tüketicilerimize katkı sağlama, istifade edebilecekleri bir şekilde yapmayı hedefliyoruz. İnsanımızın sağlıklı yaşamına katkı sağlamak adına bu çalışmaları yapıyoruz. Bu nedenle fiyatı herkesin alabileceği makul düzeyde olacak. Biz herkesin ürünlerimizi kullanmasını istiyoruz. Vatandaşlarımızın güzellik çayını mutlaka denemelerini istiyoruz'' dedi.
SIRADA ŞAMPUAN VE SABUN VAR
Genel Müdür Yüce, güzellik çayından sonra çayın kozmetik sektöründe kullanımı adına yeni çalışmalar da yapmayı planladıklarını dile getirerek, ileride çay kremi, şampuanı, sabunu gibi ürünler de planladıklarını kaydetti.
Yüce, ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın güzelliği için kullandığı ürünlerin meşhur olduğunu, en çok bilinen yöntemlerinden birinin süt banyosu olduğunu belirterek, ''Sanıyorum Kleopatra çayı tanıyamadı ya da özelliklerini tam olarak tespit edemedi. Kleopatra çayın bu özelliklerini bilseydi herhalde çay banyosundan başka bir şey yapmazdı'' diye konuştu.
Kaynak : http://www.internethaber.com/
Çaykur, yaklaşık 2 yıl süren çalışmanın ardından çay liflerinden üretilen, leylak ve melisalı gibi aromalı türleri de bulunan güzellik çayları, kısa süre sonra piyasaya sürülecek.
Canlandırıcı, kırışıklıkları azaltıcı etkileri bulunduğu bilinen çay, dolduruldukları feretiko beziyle küvete konularak 10 dakika bekletiliyor. Sonra da çayı küvetten alıp bu suda banyo yapılıyor. ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, uluslararası akreditesi bulunan ÇAYKUR Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde çayın çeşitli alanlarda kullanımını araştırmak amacıyla sürekli çalışmalar yaptıklarını belirtti.
ÇAYKUR olarak, 70 yıllık içme alışkanlığına zarar vermeden, alışkanlıkları destekler şekilde, çayın farklı sektörlerde, farklı şekillerde tüketimi için çalışmalar yaptıklarını anlatan Yüce, ''Önce siyah çayın dışında yeşil çay ürettik.
Sonra aromalı yeşil çayları piyasaya sürdük. Ardından dünyada talebi sürekli artan organik çaya yönelik çalışma başlattık. Hemşin'de yaptığımız çalışma sonucunda bu yıl organik çayı piyasaya sürdük'' dedi.
AROMALI GÜZELLİK ÇAYLARI
Bu çalışmalarının dışında çayın farklı alanlarda da kullanılması yönünde çalışma sürdürdüklerini anlatan Yüce, çaydan içmenin dışında deri yoluyla da istifade etme konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Yaklaşık 2 yıl süren çalışmaları sonucunda güzellik çayı üretmeyi başardıklarını vurgulayan Yüce, şunları söyledi:
''Kateşin, kafein, pestisit kalıntısı değerlerine baktık. Çaydaki diğer uçucu maddeleri araştırdık. Bu testlerden sonra alınan olumlu sonuçlar üzerine güzellik çayı ürettik. Bu çayın leylak, melisalı gibi aromalı türleri de bulunuyor. Güzellik çayı için paketlere konulamayan çay liflerini kullanıyoruz. Yeşil çay liflerini, geçirgenliği olmasından dolayı feretiko bezinden yaptığımız paketlere dolduruyoruz. Bu paketler de küvete konularak 10 dakika bekletiliyor. Sonra da çayı küvetten alıp bu suda banyo yapılıyor. Böylece deri yoluyla çaydan istifade etmiş olunuyor.''
CİLDİ GENÇLEŞTİRİCİ ETKİSİ VAR
Ekrem Yüce, çayın bileşenlerinde hücre yenileme etkisi bulunduğunu, böylece cildi yenilediğini vurgulayarak, ''Çay banyosunun sakinleştirici, canlandırıcı, gençleştirici etkileri var. Cildi yumuşatıyor, beyazlatıyor. Deriyi geriyor ve kırışıklığı gideriyor. Deride yaşlanmayı geciktirici özelliği var. Güneş yanıklarına karşı da oldukça iyi sonuçlar veriyor. Bu nedenlerden dolayı ürettiğimiz bu çayı hem sağlık, hem banyo hem de güzellik çayı olarak tabir ediyoruz'' diye konuştu.
Güzellik çayında teknik çalışmaları tamamladıklarını, deneme paketleri ürettiklerini, yakında seri paketleme çalışmasına başlayıp çayı piyasaya sunacaklarını anlatan Yüce, ''Biz hizmeti ön planda tutuyoruz. Çalışmalarımızı kar amaçlı değil, tüketicilerimize katkı sağlama, istifade edebilecekleri bir şekilde yapmayı hedefliyoruz. İnsanımızın sağlıklı yaşamına katkı sağlamak adına bu çalışmaları yapıyoruz. Bu nedenle fiyatı herkesin alabileceği makul düzeyde olacak. Biz herkesin ürünlerimizi kullanmasını istiyoruz. Vatandaşlarımızın güzellik çayını mutlaka denemelerini istiyoruz'' dedi.
SIRADA ŞAMPUAN VE SABUN VAR
Genel Müdür Yüce, güzellik çayından sonra çayın kozmetik sektöründe kullanımı adına yeni çalışmalar da yapmayı planladıklarını dile getirerek, ileride çay kremi, şampuanı, sabunu gibi ürünler de planladıklarını kaydetti.
Yüce, ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın güzelliği için kullandığı ürünlerin meşhur olduğunu, en çok bilinen yöntemlerinden birinin süt banyosu olduğunu belirterek, ''Sanıyorum Kleopatra çayı tanıyamadı ya da özelliklerini tam olarak tespit edemedi. Kleopatra çayın bu özelliklerini bilseydi herhalde çay banyosundan başka bir şey yapmazdı'' diye konuştu.
Kaynak : http://www.internethaber.com/
Daha iyi seks için ne yemeli?
Yapılan son araştırmalar bazı vitamin ve minerallerin hormon seviyesini yükselttiğini, duyarlılık hissini ve seks yapma arzusunu farkedilir ölçüde arttırdığını gösteriyor.
"Bunlar hangileri?" diye soracak olursanız, hemen aşağıdaki listeye göz atın...
ÇİLEK
Dolgun ve sevimli küçük çilekler zaten oldukça seksi bir görünüme sahip. Ama bundan daha önemlisi çileklerin bol miktarda antioksidan ve kan dolaşımını hızlandıran maddeler içermesi ve bunun da kendinizi çok enerjik hissetmenizi sağlaması.
YUMURTA
Katı, rafadan, sahanda veya omlet şeklinde yediğiniz her çeşit yumurta B6 vitaminleriyle dolu olarak tabağınıza geliyor. Bu ne anlama mı geliyor? Bu vitaminler, vücudumuzun hormon dengesini ayarlıyor ve stresle başa çıkmamıza yardımcı oluyor. Stresten arınmak ve rahatlamak da sağlıklı cinselliğin ilk adımı. Cinsel hayatınız pek de iyi gitmiyorsa kendinize bir omlet pişirin ve işleri düzene koymaya başlayın. Eğer yumurtadan hoşlanmıyorsanız yine B6 vitamininden zengin olan; ıspanak, bezelye, havuç, ayçekirdeği, buğday veya balığı tercih edebilirsiniz.
ET
Etoburları sevindirelim: Dana ve koyu renkli kümes hayvanlarına ait etler, sevişme isteğini baskılayan "prolaktin" gibi hormonların üretimine engel oluyor. Ama sebze sevenlerin de üzülmesine hiç gerek yok. Aynı etkiyi alabileceğiniz esmer prinç, lifli yeşil sebzeler, kolay ufalanan peynir, öğütülmüş ekmek de size yardımcı olacaktır.
SARIMSAK
Sarımsağın en bilindik özelliği nefesinizi saatler sonra bile toplu yıkıma sebep olabilecek bir silaha dönüştürmesi mi? Yanılıyorsunuz. Bu dezavantajı bir tarafa bırakırsak bu keskin lezzet baştan sona vücudunuzdaki bütün kan dolaşımını hızlandırıp seks hayatınıza yeni bir tat getirecek. Tabii, seks zamanından birkaç gün önce yerseniz!
ÇİKOLATA
Kadınların büyük çoğunluğunun kendini iyi hissetmek için kakao ürünü olan çikolataya yönelmesinin bir sebebi var; İçeriğindeki "methylxanthine", zevkden başınızı döndürerek partnerinizin kollarınızda erimesine sebep olabilir. Ayrıca içerdiği "phenylethyamine" maddesiyle tam anlamıyla 'aşk etkisi' yaratıyor.Yani daha kolay aşık oluyorsunuz.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
"Bunlar hangileri?" diye soracak olursanız, hemen aşağıdaki listeye göz atın...
ÇİLEK
Dolgun ve sevimli küçük çilekler zaten oldukça seksi bir görünüme sahip. Ama bundan daha önemlisi çileklerin bol miktarda antioksidan ve kan dolaşımını hızlandıran maddeler içermesi ve bunun da kendinizi çok enerjik hissetmenizi sağlaması.
YUMURTA
Katı, rafadan, sahanda veya omlet şeklinde yediğiniz her çeşit yumurta B6 vitaminleriyle dolu olarak tabağınıza geliyor. Bu ne anlama mı geliyor? Bu vitaminler, vücudumuzun hormon dengesini ayarlıyor ve stresle başa çıkmamıza yardımcı oluyor. Stresten arınmak ve rahatlamak da sağlıklı cinselliğin ilk adımı. Cinsel hayatınız pek de iyi gitmiyorsa kendinize bir omlet pişirin ve işleri düzene koymaya başlayın. Eğer yumurtadan hoşlanmıyorsanız yine B6 vitamininden zengin olan; ıspanak, bezelye, havuç, ayçekirdeği, buğday veya balığı tercih edebilirsiniz.
ET
Etoburları sevindirelim: Dana ve koyu renkli kümes hayvanlarına ait etler, sevişme isteğini baskılayan "prolaktin" gibi hormonların üretimine engel oluyor. Ama sebze sevenlerin de üzülmesine hiç gerek yok. Aynı etkiyi alabileceğiniz esmer prinç, lifli yeşil sebzeler, kolay ufalanan peynir, öğütülmüş ekmek de size yardımcı olacaktır.
SARIMSAK
Sarımsağın en bilindik özelliği nefesinizi saatler sonra bile toplu yıkıma sebep olabilecek bir silaha dönüştürmesi mi? Yanılıyorsunuz. Bu dezavantajı bir tarafa bırakırsak bu keskin lezzet baştan sona vücudunuzdaki bütün kan dolaşımını hızlandırıp seks hayatınıza yeni bir tat getirecek. Tabii, seks zamanından birkaç gün önce yerseniz!
ÇİKOLATA
Kadınların büyük çoğunluğunun kendini iyi hissetmek için kakao ürünü olan çikolataya yönelmesinin bir sebebi var; İçeriğindeki "methylxanthine", zevkden başınızı döndürerek partnerinizin kollarınızda erimesine sebep olabilir. Ayrıca içerdiği "phenylethyamine" maddesiyle tam anlamıyla 'aşk etkisi' yaratıyor.Yani daha kolay aşık oluyorsunuz.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
158 YOLCU PİLOT UYUDUĞU İÇİN ÖLMÜŞ!
Hindistan’da geçen mayıs ayında meydana gelen ve 158 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasının, pilotun uyuyakalması sebebiyle yaşandığı ortaya çıktı
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Air India şirketine ait yolcu uçağı 22 Mayıs’ta Dubai’den havalandıktan sonra Hindistan’ın güneyindeki Mangalor’a inişi sırasında pistten çıkarak yere çakılmıştı. Olayı soruşturan kurul tarafından hükümete sunulan rapora göre, kaptan pilot Zlatko Glusica, 3 saatlik uçuşun büyük bölümünü uyuyarak geçirdi. Uçak inişe geçtiğinde uyanan Sırp pilot, “uyku sersemliğiyle” hareket ederek piste yanlış açıyla inmeye çalıştı. İniş girişiminin başarısız olacağını anlayan Glusica ve yardımcı pilot H.S. Ahluwalia, uçağı yeniden kaldırıp indirmeye çalşsa da, uçak bir tepenin üzerinde bulunan pisti geçerek yere çakıldı.
Uçağın düşmesi sonucu 158 kişi ölürken, 8 kişi kurtuldu. Uçağın kokpitindeki sesleri kaydeden cihazda yapılan incelemelerde, kaptan pilot Glusica’nın horlama sesi bile duyuluyor. Pilotlar uçağın düşeceğini anlayınca, “Pisti geçtik. Aman Tanrım!” diyor. Havayolu şirketlerinin pilotları aşırı çalıştırması yüzünden pilotların uçuş sırasında uyuyakalması, uçak kazalarının baş nedenleri arasında yer alıyor. Dünya çapında pilot sendikaları, pilotların çalışma saatlerinin azaltılması için mücadele ediyor. Son 15 yılda 10’dan fazla ölümcül uçak kazasının pilot yorgunluğundan kaynaklandığı belirtiliyor.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Air India şirketine ait yolcu uçağı 22 Mayıs’ta Dubai’den havalandıktan sonra Hindistan’ın güneyindeki Mangalor’a inişi sırasında pistten çıkarak yere çakılmıştı. Olayı soruşturan kurul tarafından hükümete sunulan rapora göre, kaptan pilot Zlatko Glusica, 3 saatlik uçuşun büyük bölümünü uyuyarak geçirdi. Uçak inişe geçtiğinde uyanan Sırp pilot, “uyku sersemliğiyle” hareket ederek piste yanlış açıyla inmeye çalıştı. İniş girişiminin başarısız olacağını anlayan Glusica ve yardımcı pilot H.S. Ahluwalia, uçağı yeniden kaldırıp indirmeye çalşsa da, uçak bir tepenin üzerinde bulunan pisti geçerek yere çakıldı.
Uçağın düşmesi sonucu 158 kişi ölürken, 8 kişi kurtuldu. Uçağın kokpitindeki sesleri kaydeden cihazda yapılan incelemelerde, kaptan pilot Glusica’nın horlama sesi bile duyuluyor. Pilotlar uçağın düşeceğini anlayınca, “Pisti geçtik. Aman Tanrım!” diyor. Havayolu şirketlerinin pilotları aşırı çalıştırması yüzünden pilotların uçuş sırasında uyuyakalması, uçak kazalarının baş nedenleri arasında yer alıyor. Dünya çapında pilot sendikaları, pilotların çalışma saatlerinin azaltılması için mücadele ediyor. Son 15 yılda 10’dan fazla ölümcül uçak kazasının pilot yorgunluğundan kaynaklandığı belirtiliyor.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
İrmik helvası tatlısının yapılışı - etutweb
Türü
: Tatlı
Pişirme Süresi
: 20 dk
Pişirme Şekli
: Tencere
Zorluk
: Kolay
Kişi Sayısı
: 4-6
Malzemeler
•2 su bardağı süt
•2 su bardağı irmik
•1 su bardağı tozşeker
•1 çay bardağı dolmalık fıstık
•3 yemek kaşığı margarin
HazırlanışıTencereye margarini koyup eritin eridikten sonra irmik ve dolmalık fıstığı ekleyerek kavurun. Üzerine toz şekerini ve sütünü de ekleyip kaynamaya bırakın, ara ara karıştırmayı ihmal etmeyin, kaynadıktan sonra altını kısıp sütünü çekmeye bırakın. Tamamen çektikten sonra ocağı kapatın, dinlenmeye bırakın. İsterseniz sıcak veya soğuk olarak servis yapın. Servis yaparken yanında dondurma ile de servis yapabilirsiniz.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
: Tatlı
Pişirme Süresi
: 20 dk
Pişirme Şekli
: Tencere
Zorluk
: Kolay
Kişi Sayısı
: 4-6
Malzemeler
•2 su bardağı süt
•2 su bardağı irmik
•1 su bardağı tozşeker
•1 çay bardağı dolmalık fıstık
•3 yemek kaşığı margarin
HazırlanışıTencereye margarini koyup eritin eridikten sonra irmik ve dolmalık fıstığı ekleyerek kavurun. Üzerine toz şekerini ve sütünü de ekleyip kaynamaya bırakın, ara ara karıştırmayı ihmal etmeyin, kaynadıktan sonra altını kısıp sütünü çekmeye bırakın. Tamamen çektikten sonra ocağı kapatın, dinlenmeye bırakın. İsterseniz sıcak veya soğuk olarak servis yapın. Servis yaparken yanında dondurma ile de servis yapabilirsiniz.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
Revani tatlısının tarifi - Revani tatlısı nasıl yapılır, Revani tatlısı için gerekli malzemeler
Malzemeler
•3 yumurta
•1 BARDAK yoğurt
•1 bardak irmik
•1 bardak un
•1 çay bardağı sıvıyağ
•1 paket kabartma tozu
•3 bardak toz şeker
•3 bardak su
•1 tatlı kaşığı limon suyu
HazırlanışıYumurta ve 1 bardak toz şeker çırpılır un-irmik-yoğurt-sıvıyağ kabartma tozu eklenerek 175 derecede 20 dakika pişirilir. 3 bardak su ve 3 bardak şekerle şerbet yapılıp sıcak keke soğuk şerbet dökülerek şerbeti çekmesi beklenir.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
•3 yumurta
•1 BARDAK yoğurt
•1 bardak irmik
•1 bardak un
•1 çay bardağı sıvıyağ
•1 paket kabartma tozu
•3 bardak toz şeker
•3 bardak su
•1 tatlı kaşığı limon suyu
HazırlanışıYumurta ve 1 bardak toz şeker çırpılır un-irmik-yoğurt-sıvıyağ kabartma tozu eklenerek 175 derecede 20 dakika pişirilir. 3 bardak su ve 3 bardak şekerle şerbet yapılıp sıcak keke soğuk şerbet dökülerek şerbeti çekmesi beklenir.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
yassı kadayıf nasıl yapılır ?, yassı kadayıf tarifi
Pişirme Süresi
: 25-30 dk
Beslenme Tipi
: Vejetaryen
Pişirme Şekli
: Kızartma, Tencere
Zorluk
: Orta
Kişi Sayısı
: 4-6
Malzemeler
•8 tane yassı kadayıf
•1 çay bardağı süt
•3-4 su bardağı sıvıyağ
•4 yumurta
•1 su bardağı dövülmüş ceviz
•4 su bardağı su ( Şerbet için)
•4 su bardağı toz şeker (şerbet için)
•yarım limon suyu (şerbet için)
HazırlanışıŞerbeti hazırlamak için suyla şekeri bir tencerede kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra ateşi kısın limon suyunu ekleyip şerbetin kıvamı hafif ağırlaşana kadar pişirin. Ateşten alıp soğumaya bırakın. Yassı kadayıfların sertleşmiş kenarlarını mutfak makasıyla yuvarlaklığını bozmamaya dikkat ederek kesin. Her birini süte batırıp çıkartın. Derin bir tencerede sıvıyağı kızdırın. Yumurtaları bir kâsede iyice çırpın. Yassı kadayıfların her birini arkalı önlü yumurtaya bulayın ve kızgın yağa atın. Pembeleşinceve kadar kızartıp süzerek yağdan alın ve soğumuş şerbetin içine atın. Üzerine bol ceviz serperek servis yapın.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
: 25-30 dk
Beslenme Tipi
: Vejetaryen
Pişirme Şekli
: Kızartma, Tencere
Zorluk
: Orta
Kişi Sayısı
: 4-6
Malzemeler
•8 tane yassı kadayıf
•1 çay bardağı süt
•3-4 su bardağı sıvıyağ
•4 yumurta
•1 su bardağı dövülmüş ceviz
•4 su bardağı su ( Şerbet için)
•4 su bardağı toz şeker (şerbet için)
•yarım limon suyu (şerbet için)
HazırlanışıŞerbeti hazırlamak için suyla şekeri bir tencerede kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra ateşi kısın limon suyunu ekleyip şerbetin kıvamı hafif ağırlaşana kadar pişirin. Ateşten alıp soğumaya bırakın. Yassı kadayıfların sertleşmiş kenarlarını mutfak makasıyla yuvarlaklığını bozmamaya dikkat ederek kesin. Her birini süte batırıp çıkartın. Derin bir tencerede sıvıyağı kızdırın. Yumurtaları bir kâsede iyice çırpın. Yassı kadayıfların her birini arkalı önlü yumurtaya bulayın ve kızgın yağa atın. Pembeleşinceve kadar kızartıp süzerek yağdan alın ve soğumuş şerbetin içine atın. Üzerine bol ceviz serperek servis yapın.
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
Cevizli Kayısı Tatlısı Yapılışı ve tarifi
Mutfağı
: Türk
Türü
: Tatlı
Pişirme Süresi
: 30 dk
Pişirme Şekli
: Tencere
Zorluk
: Çok Kolay
Kişi Sayısı
: 6-8
Malzemeler
•istediğiniz kadar ceviz
•istediğiniz kadar kayısı
•istediğiniz kadar dondurma (üzeri için)
•2.5 su bardağı su
•1 su bardağı şeker
•yarım çay bardağı sıvı yağ
•istediğiniz kadar kaymak (üzeri için)
Kuru kayısıları yıkayın ve ondan sonra içlerini açın ve cevizleri doldurun tencereye dizin. Üstüne şekeri, suyu ve sıvı yağı dökün, ocağa koyun. Kayısıların altı kızarıncaya kadar pişirin. Soğuduktan sonra isteğe göre dondurma ya da kaymak ile yiyebilirsiniz.
afiyet olsun ...
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
: Türk
Türü
: Tatlı
Pişirme Süresi
: 30 dk
Pişirme Şekli
: Tencere
Zorluk
: Çok Kolay
Kişi Sayısı
: 6-8
Malzemeler
•istediğiniz kadar ceviz
•istediğiniz kadar kayısı
•istediğiniz kadar dondurma (üzeri için)
•2.5 su bardağı su
•1 su bardağı şeker
•yarım çay bardağı sıvı yağ
•istediğiniz kadar kaymak (üzeri için)
Kuru kayısıları yıkayın ve ondan sonra içlerini açın ve cevizleri doldurun tencereye dizin. Üstüne şekeri, suyu ve sıvı yağı dökün, ocağa koyun. Kayısıların altı kızarıncaya kadar pişirin. Soğuduktan sonra isteğe göre dondurma ya da kaymak ile yiyebilirsiniz.
afiyet olsun ...
Kaynak: herdembilgi.blogcu.com
Aş Çorbasının tarifi
Malzemeler 2 Çorba Kaşığı Sıvıyağ
2 Adet Soğan
1 Çorba Kaşığı Salça
150 gr. Kıyma
1 Adet Etsuyu Tableti
1 Su Bardağı Su
1 Çay Bardağı Haşlanmış Nohut
1 Çay Bardağı Haşlanmış Yeşil Mercimek
Karabiber
1 Çay Bardağı Erişte
Tuz, Kırmızıbiber, Nane
Yemeğin Tarifi
Kaynak: http://www.nepisirsem.com/
2 Adet Soğan
1 Çorba Kaşığı Salça
150 gr. Kıyma
1 Adet Etsuyu Tableti
1 Su Bardağı Su
1 Çay Bardağı Haşlanmış Nohut
1 Çay Bardağı Haşlanmış Yeşil Mercimek
Karabiber
1 Çay Bardağı Erişte
Tuz, Kırmızıbiber, Nane
Yemeğin Tarifi
Kıymayı, tuz ve karabiberle yağurun. Küçük parçalar koparın. Elinizde yuvarlayarak minik köfte şekli verin.
Soğanları yemeklik doğrayın. Kızdırılmış sıvı yağda kavurun. Salçayı da ilave edip karıştırın. Köfteleri de soğanın yanına alıp dikkatlice çevirmeye devam edin. Etsuyu tabletini ve 4 su bardağı suyu ilave edin.
Kaynayınca mercimek ve nohutu katın. En son olarak erişteleri ilave edin. Kapağını kapatıp 10 dakika daha pişirin. Üzerine kırmızıbiber ve nane serpip servis yapın
Soğanları yemeklik doğrayın. Kızdırılmış sıvı yağda kavurun. Salçayı da ilave edip karıştırın. Köfteleri de soğanın yanına alıp dikkatlice çevirmeye devam edin. Etsuyu tabletini ve 4 su bardağı suyu ilave edin.
Kaynayınca mercimek ve nohutu katın. En son olarak erişteleri ilave edin. Kapağını kapatıp 10 dakika daha pişirin. Üzerine kırmızıbiber ve nane serpip servis yapın
Kaynak: http://www.nepisirsem.com/
17 Kasım 2010 Çarşamba
2030 yılında 400 milyon diyabetli!
Dünya Diyabet Vakfı'nın verilerine göre küresel diyabet artıyor.
Dünyada yılda yaklaşık 4 milyon insanın yaşamını yitirmesine neden olan diyabet hastalığı sayısı hızla artıyor. Dünya Diyabet Vakfı tarafından hazırlanan Dünya Diyabet Atlası'nın verilerine göre, 2030 yılında dünyadaki diyabet hastalarının sayısının 438 milyona ulaşması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de hastalığın özellikle gelişmekte olan ülkelerde artacağı, tüm diyabet vakalarının yaklaşık % 90'ını oluşturan tip 2 diyabetin daha genç yaşlarda etkili olacağı tahmininde bulunuyor. Diyabetle mücadele amacıyla yaşam ve beslenme tarzına ilişkin bilinçlendirme çalışmalarına önem verilirken, araştırmacı ilaç sektörü de diyabet hastalarının yaşam kalitesini yükseltecek yeni ilaç adayları üzerinde çalışıyor.
11 Kasım 2010, İstanbul; Dünyadaki diyabet hastaları sayısının bu yılsonu itibarı ile 285 milyon olması ve 2010'da 4 milyon kişinin bu hastalığın yol açtığı sağlık sorunlarından ötürü yaşamını yitirmesi bekleniyor.[1]
Yaşlanma ve yaşam tarzı hastalığı yaygınlaştırıyor
Diyabet hastalığının hızlı artış göstermesinin altında yaşlanan nüfus, beslenme ve yaşama tarzları, fazla hareket etmemek ve aşırı kilolu olmak gibi nedenler yer alıyor. Hastalığın önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkelerde daha hızlı bir şekilde yaygınlaşacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, tüm diyabet vakalarının % 90'ını oluşturan tip 2 diyabetin giderek artan bir şekilde daha genç yaşlarda ortaya çıkmaya başlaması bekleniyor. DSÖ kaynaklarına göre, gelişmiş ülkelerdeki diyabet vakalarının çoğu emeklilik yaşını geçmiş bireylerde görülüyor. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkelerde diyabet hastalarının çoğunluğunu 35 - 64 yaş arasında, henüz yaşamlarının üretken dönemlerinde bulunan bireyler oluşturuyor.[2]
Hastalığın ekonomik faturası da hayli yüksek. Amerikan Diyabet Derneği'nin (American Diabetes Association - ADA) yaptığı bir araştırmaya göre, ABD'de 2007 yılında diyabet nedeni ile 15 milyon işgünü devamsızlık, 120 milyon işgünü düşük performans görülürken, diyabetin yol açtığı sağlık nedenleri ile 107 milyon işgünü de kaybedildi. Hastalığın ABD'ye 2007 yılındaki faturası, 174 milyar dolar oldu. Bunun 116 milyar doları diyabetin ve neden olduğu sağlık sorunlarının tedavisi için harcandı.
Yenilikçi ilaç adayları yolda
Araştırmacı ilaç sektörü, diyabet hastalarının yaşam kalitesini yükseltmek ve hastalığın daha iyi tedavi edilebilmesini sağlamak için yoğun bir tempo ile çalışıyor. Bu kapsamda Ar - Ge sürecinin çeşitli aşamalarında bulunan yeni ilaç adaylarının ilaç haline getirilerek biran önce hastalara sunulması için çaba gösteriliyor. Üzerinde çalışılan ilaç adayları arasında kan şekerini düzenleyen bir insan hormonunu tetikleyen haftada bir alınacak bir tedavi, ensülin duyarlılığına yol açan genleri düzenleyen bir tedavi ve glikoz sorununa yol açan proteini engelleyen bir ilaç adayı bulunuyor.
Türkiye'de diyabet sıklığı % 13,7
Konuyu değerlendiren Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Başkan Yardımcısı Engin Güner, hastalığın Türkiye'yi de önemli ölçüde etkilediğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Araştırma Projesi verilerine göre Türk erişkin toplumunda diyabet sıklığı %13,7’ye ulaşmıştır. Ulusal Hastalık Yükü çalışmasının verilerine göre diyabet, Türkiye’de ulusal düzeyde ölüme neden olan ilk 10 hastalık arasında % 2,2 ile 8. sırada yer almaktadır. Cinsiyetlere göre bakıldığında erkeklerde 11., kadınlarda ise 7. sırada ölüm nedenidir.[3] Bugün tüm dünyada diyabetle iki yönlü bir mücadele sürdüğünü söyleyebiliriz. Bir yandan insanlar yaşam ve beslenme tarzlarını değiştirmeleri konusunda bilinçlendiriliyorlar, bir yandan da hastalığa yakalanmış olanların yaşam kalitesini yükseltmek ve etkin tedaviler geliştirmek için araştırmacı ilaç endüstrisinin çalışmaları hızla sürmektedir. Genler ve proteinlerle ilgili tıp alanındaki olağanüstü gelişmeler ve biyoteknoloji alanındaki ilerleme sayesinde daha önce yapılamayan pek çok şeyi yapmak artık mümkündür. Türkiye de bu dengeyi kurmak zorundadır. Hem insanlarımızı diyabetin nedenleri konusunda bilinçlendirmeli, hem de hastalarımızın en yeni ve en etkin ilaç ve tedavilere gecikmeden erişimini sağlamalıyız. AİFD bu hedefe yönelik çalışmalarını sürdürecektir."
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
Dünyada yılda yaklaşık 4 milyon insanın yaşamını yitirmesine neden olan diyabet hastalığı sayısı hızla artıyor. Dünya Diyabet Vakfı tarafından hazırlanan Dünya Diyabet Atlası'nın verilerine göre, 2030 yılında dünyadaki diyabet hastalarının sayısının 438 milyona ulaşması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de hastalığın özellikle gelişmekte olan ülkelerde artacağı, tüm diyabet vakalarının yaklaşık % 90'ını oluşturan tip 2 diyabetin daha genç yaşlarda etkili olacağı tahmininde bulunuyor. Diyabetle mücadele amacıyla yaşam ve beslenme tarzına ilişkin bilinçlendirme çalışmalarına önem verilirken, araştırmacı ilaç sektörü de diyabet hastalarının yaşam kalitesini yükseltecek yeni ilaç adayları üzerinde çalışıyor.
11 Kasım 2010, İstanbul; Dünyadaki diyabet hastaları sayısının bu yılsonu itibarı ile 285 milyon olması ve 2010'da 4 milyon kişinin bu hastalığın yol açtığı sağlık sorunlarından ötürü yaşamını yitirmesi bekleniyor.[1]
Yaşlanma ve yaşam tarzı hastalığı yaygınlaştırıyor
Diyabet hastalığının hızlı artış göstermesinin altında yaşlanan nüfus, beslenme ve yaşama tarzları, fazla hareket etmemek ve aşırı kilolu olmak gibi nedenler yer alıyor. Hastalığın önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkelerde daha hızlı bir şekilde yaygınlaşacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, tüm diyabet vakalarının % 90'ını oluşturan tip 2 diyabetin giderek artan bir şekilde daha genç yaşlarda ortaya çıkmaya başlaması bekleniyor. DSÖ kaynaklarına göre, gelişmiş ülkelerdeki diyabet vakalarının çoğu emeklilik yaşını geçmiş bireylerde görülüyor. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkelerde diyabet hastalarının çoğunluğunu 35 - 64 yaş arasında, henüz yaşamlarının üretken dönemlerinde bulunan bireyler oluşturuyor.[2]
Hastalığın ekonomik faturası da hayli yüksek. Amerikan Diyabet Derneği'nin (American Diabetes Association - ADA) yaptığı bir araştırmaya göre, ABD'de 2007 yılında diyabet nedeni ile 15 milyon işgünü devamsızlık, 120 milyon işgünü düşük performans görülürken, diyabetin yol açtığı sağlık nedenleri ile 107 milyon işgünü de kaybedildi. Hastalığın ABD'ye 2007 yılındaki faturası, 174 milyar dolar oldu. Bunun 116 milyar doları diyabetin ve neden olduğu sağlık sorunlarının tedavisi için harcandı.
Yenilikçi ilaç adayları yolda
Araştırmacı ilaç sektörü, diyabet hastalarının yaşam kalitesini yükseltmek ve hastalığın daha iyi tedavi edilebilmesini sağlamak için yoğun bir tempo ile çalışıyor. Bu kapsamda Ar - Ge sürecinin çeşitli aşamalarında bulunan yeni ilaç adaylarının ilaç haline getirilerek biran önce hastalara sunulması için çaba gösteriliyor. Üzerinde çalışılan ilaç adayları arasında kan şekerini düzenleyen bir insan hormonunu tetikleyen haftada bir alınacak bir tedavi, ensülin duyarlılığına yol açan genleri düzenleyen bir tedavi ve glikoz sorununa yol açan proteini engelleyen bir ilaç adayı bulunuyor.
Türkiye'de diyabet sıklığı % 13,7
Konuyu değerlendiren Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Başkan Yardımcısı Engin Güner, hastalığın Türkiye'yi de önemli ölçüde etkilediğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Araştırma Projesi verilerine göre Türk erişkin toplumunda diyabet sıklığı %13,7’ye ulaşmıştır. Ulusal Hastalık Yükü çalışmasının verilerine göre diyabet, Türkiye’de ulusal düzeyde ölüme neden olan ilk 10 hastalık arasında % 2,2 ile 8. sırada yer almaktadır. Cinsiyetlere göre bakıldığında erkeklerde 11., kadınlarda ise 7. sırada ölüm nedenidir.[3] Bugün tüm dünyada diyabetle iki yönlü bir mücadele sürdüğünü söyleyebiliriz. Bir yandan insanlar yaşam ve beslenme tarzlarını değiştirmeleri konusunda bilinçlendiriliyorlar, bir yandan da hastalığa yakalanmış olanların yaşam kalitesini yükseltmek ve etkin tedaviler geliştirmek için araştırmacı ilaç endüstrisinin çalışmaları hızla sürmektedir. Genler ve proteinlerle ilgili tıp alanındaki olağanüstü gelişmeler ve biyoteknoloji alanındaki ilerleme sayesinde daha önce yapılamayan pek çok şeyi yapmak artık mümkündür. Türkiye de bu dengeyi kurmak zorundadır. Hem insanlarımızı diyabetin nedenleri konusunda bilinçlendirmeli, hem de hastalarımızın en yeni ve en etkin ilaç ve tedavilere gecikmeden erişimini sağlamalıyız. AİFD bu hedefe yönelik çalışmalarını sürdürecektir."
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
Peugeot’dan 207’ye yeni bir seri daha
Peugeot, 207 modeline bir özel seri daha ekledi. “Envy” adı verilen bu 207, zengin donanım paketi ve uygun fiyatıyla dikkat çekiyor.
Trendy versiyonlarındaki standart ekipmanlara ilave edilen yan hava yastıklarına sahip 207 Envy’de, ayrıca hız sabitleyici “Cruise Control”, USB ve MP3 çalar ön sis farları, spor tip ön tampon ve isteğe bağlı alınabilen 15 inç alaşım jantlar da bulunuyor. 207 Envy otomatik şanzımanlı 1.4 lt (90 HP) benzinli ve manuel şanzımanlı 1.4 lt (70 HP) dizel motor seçenekleriyle satılıyor.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
Trendy versiyonlarındaki standart ekipmanlara ilave edilen yan hava yastıklarına sahip 207 Envy’de, ayrıca hız sabitleyici “Cruise Control”, USB ve MP3 çalar ön sis farları, spor tip ön tampon ve isteğe bağlı alınabilen 15 inç alaşım jantlar da bulunuyor. 207 Envy otomatik şanzımanlı 1.4 lt (90 HP) benzinli ve manuel şanzımanlı 1.4 lt (70 HP) dizel motor seçenekleriyle satılıyor.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/
18 Kasım 2010 İstanbuldaki nöbetçi eczaneler adres ve telefonları
İstanbul Nöbetçi Eczaneleri ve Telefonları…
18 Kasım 2010 tarihindeki istanbul ilindeki tüm nöbetçi eczanelerin adres ve telefon numaralarına artık sitemizden verilen kaynaklarla ulaşabilirsiniz..
18 Kasım 2010 tarihindeki nöbetçi eczanelerin adres ve telefonları için TIKLAYIN
Kaynak: http://www.teknolojiweb.net/
18 Kasım 2010 tarihindeki istanbul ilindeki tüm nöbetçi eczanelerin adres ve telefon numaralarına artık sitemizden verilen kaynaklarla ulaşabilirsiniz..
18 Kasım 2010 tarihindeki nöbetçi eczanelerin adres ve telefonları için TIKLAYIN
Kaynak: http://www.teknolojiweb.net/
Milli Takım gelecek için umut verdi
Hazırlık maçında Hollanda'ya konuk olan A Mili Takımımız, yepyeni kadrosuyla çıktığı ve iyi bir mücadele ortaya koyduğu maçtan 1-0 mağlup ayrıldı.
Hiddink yönetiminde çıktığı EURO 2012 elemelerine iki galibiyetle başlayan, ancak son iki maçında da mağlup olan A Milli Takım, özel maçta Hollanda'ya da tek golle boyun eğdi. Ancak 9 oyuncunun ilk kez kadroda yer aldığı milli takım, gelecek için ışık verdi.
Maça iyi başlayan Ay Yıldızlılarımız, henüz 11. dakikada gole çok yaklaştı. Nuri'nin ara pasıyla topla buluşan Burak Yılmaz, iki kişiden iyi sıyrılarak düzgün bir vuruş çıkardı. Ancak kaleci Stekelenburg son anda topu kornere çeldi. Milliler, daha sonra rakibin oyunu dengelemesini engelleyemedi.
Büyük bir bölümü orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarıda, her iki takım da gol bulmayı başaramadı
Kaynak ve devamı: http://www.internethaber.com/milli-takim-gelecek-icin-umut-verdi-309935h.htm
Hiddink yönetiminde çıktığı EURO 2012 elemelerine iki galibiyetle başlayan, ancak son iki maçında da mağlup olan A Milli Takım, özel maçta Hollanda'ya da tek golle boyun eğdi. Ancak 9 oyuncunun ilk kez kadroda yer aldığı milli takım, gelecek için ışık verdi.
Maça iyi başlayan Ay Yıldızlılarımız, henüz 11. dakikada gole çok yaklaştı. Nuri'nin ara pasıyla topla buluşan Burak Yılmaz, iki kişiden iyi sıyrılarak düzgün bir vuruş çıkardı. Ancak kaleci Stekelenburg son anda topu kornere çeldi. Milliler, daha sonra rakibin oyunu dengelemesini engelleyemedi.
Büyük bir bölümü orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarıda, her iki takım da gol bulmayı başaramadı
Kaynak ve devamı: http://www.internethaber.com/milli-takim-gelecek-icin-umut-verdi-309935h.htm
19 Kasım 2010 Milli piyango çekiliş sonuçları
19 Kasım 2010 Milli piyango çekiliş sonuçları
Milli piyangonun 19 kasım 2010 çekilişi yapıldıktan kısa bir süre sonra sonuçlar detaylı ve tam liste olarak sitemize eklenecektir..
Milli piyangonun 19 kasım 2010 çekilişi yapıldıktan kısa bir süre sonra sonuçlar detaylı ve tam liste olarak sitemize eklenecektir..
17.11.2010 şans topu çekiliş sonuçları
Sonuçlar: 3 7 11 12 32 +12
Detaylar:
5+1 Bilen Kişi Sayısı : 3 Kişi Başına Düşen İkramiye : 140.109,75 TL
5 Bilen Kişi Sayısı : 22 Kişi Başına Düşen İkramiye : 1.736,90 TL
4+1 Bilen Kişi Sayısı : 267 Kişi Başına Düşen İkramiye : 143,30 TL
4 Bilen Kişi Sayısı : 3.123 Kişi Başına Düşen İkramiye : 16,40 TL
3+1 Bilen Kişi Sayısı : 7.336 Kişi Başına Düşen İkramiye : 9,30 TL
3 Bilen Kişi Sayısı : 99.138 Kişi Başına Düşen İkramiye : 1,75 TL
2+1 Bilen Kişi Sayısı : 63.159 Kişi Başına Düşen İkramiye : 2,90 TL
1+1 Bilen Kişi Sayısı : 194.081 Kişi Başına Düşen İkramiye : 1,55 TL
Kaynak: http://www.teknolojiweb.net/
Detaylar:
5+1 Bilen Kişi Sayısı : 3 Kişi Başına Düşen İkramiye : 140.109,75 TL
5 Bilen Kişi Sayısı : 22 Kişi Başına Düşen İkramiye : 1.736,90 TL
4+1 Bilen Kişi Sayısı : 267 Kişi Başına Düşen İkramiye : 143,30 TL
4 Bilen Kişi Sayısı : 3.123 Kişi Başına Düşen İkramiye : 16,40 TL
3+1 Bilen Kişi Sayısı : 7.336 Kişi Başına Düşen İkramiye : 9,30 TL
3 Bilen Kişi Sayısı : 99.138 Kişi Başına Düşen İkramiye : 1,75 TL
2+1 Bilen Kişi Sayısı : 63.159 Kişi Başına Düşen İkramiye : 2,90 TL
1+1 Bilen Kişi Sayısı : 194.081 Kişi Başına Düşen İkramiye : 1,55 TL
Kaynak: http://www.teknolojiweb.net/
18/11/2010 Süper loto çekiliş sonuçları
Süper loto'nun bu akşamki çekilişi yapıldıktan sonra sonuçları sitemizden takip edebilirsiniz..Eski çekiliş sonuçlarına ulaşmak isteyen ziyaretçilerimizin konuya yorum yaparak ya da http://www.teknolojiweb.net/ sitesine girer editör arkadaşlarımızdan yardım alabilirler..
Saygılarımızla
Saygılarımızla
Bayramda dişlerinize dikkat!
Bayram boyunca ziyaretlerde ikram edilen yiyecekler özellikle şeker ve tatlılar ağızda asidik ortam yaratarak diş çürüğü oluşumunu hızlandırabiliyor
Yiyeceklerin yanında tüketilen asitli içecekler de bu sürece katkıda bulunuyor. Bir de bulunduğumuz ortamda dişleri fırçalama imkanı bulamadığımız düşünülürse dişlerimizi korumak zorlaşıyor.
Fırçalayamadığımız zamanlarda ise dişleri bol su ile çalkalamak da zararlı etkiyi azaltmaya yardımcı oluyor. Diş Hekimi Özkan Çankaya, dişlerin mümkün olduğunca az zarar görmesi için önceden tedbir almak gerektiğini vurguluyor. Çünkü; bakımı, temizliği ve tedavisi yapılmış dişler, olumsuz koşullardan daha az etkileniyor. Dr. Özkan Çankaya, bayram öncesi gerekli ağız ve diş bakımlarının yapılmasının, çürüklerin ya da diğer problemlerin tedavi edilmesinin ağız kokusunun da önüne geçeceğini belirtiyor. Böylece, sağlıklı dişlerin ışıltısı tüm yüzünüze yansıyarak bayramda gönül rahatlığı ile gülümsemenizi de sağlayacak.
Gelişen teknoloji ve estetik diş hekimliği sayesinde diş yapısından kaynaklanan rahatsızlıkları gidermek için bayram öncesi estetik tedavilere de başvurulabilir. Çeşitli nedenlerle zaman içinde değişen diş rengi sizi rahatsız ediyorsa Bleaching adı verilen son derece etkili ve pratik bir yöntem ile yaklaşık 6 – 8 ton açılabiliyor. ‘Laminate Veneer’ ile de doğal dişlere sahip olabilirsiniz. Dişlerin ön yüzlerine yapışan porselen yapraklar olan ‘Laminate Veneer’ler, ışığın geçmesine imkân tanıyarak, uygulandığı dişlerin tamamen gerçek gibi görünmesini sağlıyor. Eksik dişler estetik gülüşü engeller, ağız yapısında oldukça çirkin bir görüntüye sebep olur. Dr. Özkan Çankaya, hastanın yeni dişine aynı gün kavuşabileceği bir yöntem olarak tanımladığı Implant uygulaması ile bu olumsuz görüntünün acı ve ağrı yaşanmadan, dolgu uygulamasından bile daha kolay bir şekilde çözüm bulduğunu belirtiyor
Kaynak : http://www.internethaber.com/
Yiyeceklerin yanında tüketilen asitli içecekler de bu sürece katkıda bulunuyor. Bir de bulunduğumuz ortamda dişleri fırçalama imkanı bulamadığımız düşünülürse dişlerimizi korumak zorlaşıyor.
Fırçalayamadığımız zamanlarda ise dişleri bol su ile çalkalamak da zararlı etkiyi azaltmaya yardımcı oluyor. Diş Hekimi Özkan Çankaya, dişlerin mümkün olduğunca az zarar görmesi için önceden tedbir almak gerektiğini vurguluyor. Çünkü; bakımı, temizliği ve tedavisi yapılmış dişler, olumsuz koşullardan daha az etkileniyor. Dr. Özkan Çankaya, bayram öncesi gerekli ağız ve diş bakımlarının yapılmasının, çürüklerin ya da diğer problemlerin tedavi edilmesinin ağız kokusunun da önüne geçeceğini belirtiyor. Böylece, sağlıklı dişlerin ışıltısı tüm yüzünüze yansıyarak bayramda gönül rahatlığı ile gülümsemenizi de sağlayacak.
Gelişen teknoloji ve estetik diş hekimliği sayesinde diş yapısından kaynaklanan rahatsızlıkları gidermek için bayram öncesi estetik tedavilere de başvurulabilir. Çeşitli nedenlerle zaman içinde değişen diş rengi sizi rahatsız ediyorsa Bleaching adı verilen son derece etkili ve pratik bir yöntem ile yaklaşık 6 – 8 ton açılabiliyor. ‘Laminate Veneer’ ile de doğal dişlere sahip olabilirsiniz. Dişlerin ön yüzlerine yapışan porselen yapraklar olan ‘Laminate Veneer’ler, ışığın geçmesine imkân tanıyarak, uygulandığı dişlerin tamamen gerçek gibi görünmesini sağlıyor. Eksik dişler estetik gülüşü engeller, ağız yapısında oldukça çirkin bir görüntüye sebep olur. Dr. Özkan Çankaya, hastanın yeni dişine aynı gün kavuşabileceği bir yöntem olarak tanımladığı Implant uygulaması ile bu olumsuz görüntünün acı ve ağrı yaşanmadan, dolgu uygulamasından bile daha kolay bir şekilde çözüm bulduğunu belirtiyor
Kaynak : http://www.internethaber.com/
6 Kasım 2010 Cumartesi
bitlis coğrafi konumu ve bilgileri
Yüzölçümü: 6.707 km²
Nüfus: 330.115 (1990)
İl Trafik No: 13
Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü çevreler.
Bitlis, Kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.
İLÇELER:
Adilcevaz, Ahlat, Güroymak, Hizan, Mutki ve Tatvan' dır.
Nüfus: 330.115 (1990)
İl Trafik No: 13
Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü çevreler.
Bitlis, Kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.
İLÇELER:
Adilcevaz, Ahlat, Güroymak, Hizan, Mutki ve Tatvan' dır.
hakkari ilinin coğrafi konumu ve genel bilgileri
Yüzölçümü: 9.521 km²
Nüfus: 172.479 (1990)
İl Trafik No: 30
Derin ve uzun Zap Vadisi'nin güney yamacına kurulu ve dört bir yanı dağlarla çevrili Hakkari; Anadolu'nun en ırak illerinden biridir. Türkiye haritasının güneydoğu köşesinde en uçtaki konumuyla ve İran - Irak sınırındaki 343 km. sınır şeridi ile ülkemizin en stratejik ili olduğu söylenebilir.
Nüfus: 172.479 (1990)
İl Trafik No: 30
Derin ve uzun Zap Vadisi'nin güney yamacına kurulu ve dört bir yanı dağlarla çevrili Hakkari; Anadolu'nun en ırak illerinden biridir. Türkiye haritasının güneydoğu köşesinde en uçtaki konumuyla ve İran - Irak sınırındaki 343 km. sınır şeridi ile ülkemizin en stratejik ili olduğu söylenebilir.
Ordu ilinin genel bilgileri coğrafi konumu
Yüzölçümü:
6.001 km²
Nüfus:
830.105 (1990)
Doğanın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği bir belde olan Ordu, deniz turizmi imkanları bakımından Doğu Karadeniz bölgesinde en şanslı il durumundadır.
Bölgenin en temiz kumu ve bölgenin en uzun kıyı şeridine sahiptir. Kıyı şeridinde, birbirinden güzel koylar, doğal ve sağlıklı plajlar ve çeşitli mesire yerleri mevcuttur.
6.001 km²
Nüfus:
830.105 (1990)
Doğanın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği bir belde olan Ordu, deniz turizmi imkanları bakımından Doğu Karadeniz bölgesinde en şanslı il durumundadır.
Bölgenin en temiz kumu ve bölgenin en uzun kıyı şeridine sahiptir. Kıyı şeridinde, birbirinden güzel koylar, doğal ve sağlıklı plajlar ve çeşitli mesire yerleri mevcuttur.
Rize ilinin genel bilgileri
İLİN ADININ KAYNAĞI :
Rize'nin tarihi öncesi hakkında bilgilerimiz sınırlıdır. Yöreye hakim olan orman dokusu nedeniyle, Rize'nin tarih çağları ile ilgili bilgilere ışık tutacak arkeolojik bulgular da bu güne kadar ortaya çıkarılamamıştır. Rize'nin tarihi ancak komşu illerin ve bölgelerin tarihleri ile bağlantılı olarak ele alınabilmiştir.
Rize ilinin adı ile ilgili olarak değişik görüşler ileri sürülmüştür; Yunanca pirinç anlamına gelen Rhisos, Rumca'da "RIZA" olarak dağ eteği anlamında kullanılmıştır. Osmanlıca'da ise "RİZE" ufak kırıntı, döküntü anlamındadır. Ayrıca Erzincan'ın Sakalar dönemindeki "Eriza" olan adının başındaki "e" sesinin düşmesi ile adaş olarak Rize için de kullanıldığı ifade edilmektedir.
Rize'nin tarihi öncesi hakkında bilgilerimiz sınırlıdır. Yöreye hakim olan orman dokusu nedeniyle, Rize'nin tarih çağları ile ilgili bilgilere ışık tutacak arkeolojik bulgular da bu güne kadar ortaya çıkarılamamıştır. Rize'nin tarihi ancak komşu illerin ve bölgelerin tarihleri ile bağlantılı olarak ele alınabilmiştir.
Rize ilinin adı ile ilgili olarak değişik görüşler ileri sürülmüştür; Yunanca pirinç anlamına gelen Rhisos, Rumca'da "RIZA" olarak dağ eteği anlamında kullanılmıştır. Osmanlıca'da ise "RİZE" ufak kırıntı, döküntü anlamındadır. Ayrıca Erzincan'ın Sakalar dönemindeki "Eriza" olan adının başındaki "e" sesinin düşmesi ile adaş olarak Rize için de kullanıldığı ifade edilmektedir.
zonguldak ilinin coğrafi konumu ve genel bilgileri
Yüzölçümü: 8.629 Km²
Nüfus: 1.073.560 (1990)
İl Trafik No: 67
Zengin tarihi bir geçmişi olan göz alabildiğince yeşili, bin yıllık mağaraları, doğal ve tarihi güzellikleriyle Zonguldak görülmeye değer bir ildir.
Nüfus: 1.073.560 (1990)
İl Trafik No: 67
Zengin tarihi bir geçmişi olan göz alabildiğince yeşili, bin yıllık mağaraları, doğal ve tarihi güzellikleriyle Zonguldak görülmeye değer bir ildir.
buldur ilçesi hakkında genel bilgiler
Yüzölçümü: 6.887 km²
Nüfus: 254.899 (1990)
İl Trafik No: 15
İlk insanların yaşadıkları, yerleşim yerleri, antik kentleri ve Türk İslam eserleri ile önemli bir turizm merkezidir. Burdur İnsuyu mağarası ve gölleriyle ilgi çekmektedir.
Nüfus: 254.899 (1990)
İl Trafik No: 15
İlk insanların yaşadıkları, yerleşim yerleri, antik kentleri ve Türk İslam eserleri ile önemli bir turizm merkezidir. Burdur İnsuyu mağarası ve gölleriyle ilgi çekmektedir.
ısparta ilinin coğrafi konumu ve gene bilgileri
Yüzölçümü: 8.933 km²
Nüfus: 434.771 (1990)
İl Trafik No: 32
Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinin kesiştiği Göller Bölgesi denilen noktada yer alan Isparta ili, Eğirdir, Kovada ve Gölcük gölleri, Kovada ve Kızıldağı Milli Parkları ile zengin bir fauna ve floraya sahiptir.
Nüfus: 434.771 (1990)
İl Trafik No: 32
Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinin kesiştiği Göller Bölgesi denilen noktada yer alan Isparta ili, Eğirdir, Kovada ve Gölcük gölleri, Kovada ve Kızıldağı Milli Parkları ile zengin bir fauna ve floraya sahiptir.
Türkiye 'nin coğrafi konumu
Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Özellikleri
Türkiye Kuzey Yarım Küre’de, eski dünya karalarının birbirine en çok yaklaştıkları stratejik bir bölgede yer alır. Buna bağlı olarak matematiksel ve özel konumu ülkenin sosyal, politik ve ekonomik durumu üzerinde etkili olmaktadır.
Türkiye’nin Matematiksel Konumu
Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır. Buna bağlı olarak;
Türkiye Kuzey Yarım Küre’de, eski dünya karalarının birbirine en çok yaklaştıkları stratejik bir bölgede yer alır. Buna bağlı olarak matematiksel ve özel konumu ülkenin sosyal, politik ve ekonomik durumu üzerinde etkili olmaktadır.
Türkiye’nin Matematiksel Konumu
Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır. Buna bağlı olarak;
akdeniz bölgesi coğrafi konumu: akdeniz bölgesi
Akdeniz Bölgesi, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu’nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye’nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi’nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz. Akdeniz Bölgesi sınırları içerisindeki iller şunlardır:
1 Kasım 2010 Pazartesi
11.sınıf -coğrafya kitabı cevapları 51.sayfadan 100.sayfaya kadar
SAYFA 52’DEKİ ETKİNLİK
Sütün üretim aşamasından soframıza gelene kadar etkili olan doğal faktörler içerisinde özellikle iklim şartları hayvancılık yapılan bölgeyi o bölgedeki çayır yetişmesini direk etkiler buda üretim miktarı üzerinde etkili olur.
Yaz yağışının olduğu alanlarda gür otlaklar yetişeceğinden verim artar maliyet azalır.Aksi takdirde hayvanları hazır yemle beslemek zorunda kalırsınız buda maliyeti arttırır.
Sütün üretim aşamasından soframıza gelene kadar etkili olan doğal faktörler içerisinde özellikle iklim şartları hayvancılık yapılan bölgeyi o bölgedeki çayır yetişmesini direk etkiler buda üretim miktarı üzerinde etkili olur.
Yaz yağışının olduğu alanlarda gür otlaklar yetişeceğinden verim artar maliyet azalır.Aksi takdirde hayvanları hazır yemle beslemek zorunda kalırsınız buda maliyeti arttırır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)