İklim- Test soruları ,çözümlü
Soru1. Yer’in katı ve sıvı yüzeyini çepeçevre saran gaz örtüsüne atmosfer denir. Atmosferin yer yüzeyindeki canlılar üzerinde koruyucu ve düzenleyici bir etkisi vardır.
Aşağıda verilen bilgilerden hangisi atmosferin bu özelliklerinden birisi değildir?
A) İklim olaylarının meydana gelmesini sağlar.
Güneşten gelen zararlı ışınları süzer.
30 Haziran 2010 Çarşamba
11.Sınıf Coğrafya Testleri -Türkiyede Ulaşım
Soru 1. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de kara ulaşımının gelişmesini etkileyen koşullardan biri değildir?
A) Sermaye
B) İklim koşulları
C) İşgücünün azlığı
D) Yer şekilleri
E) Teknolojik gelişme
Cvp=C
A) Sermaye
B) İklim koşulları
C) İşgücünün azlığı
D) Yer şekilleri
E) Teknolojik gelişme
Cvp=C
I.DÖNEM I. SINAV 11.SINIFLAR COĞRAFYA SORULARI
Aşağıda boş bırakılan alanları doldurunuz.
1. Bir bölgede yaşayan ve birbiriyle etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu sistemler bütününe………………………denir.
2. Kendine özgü iklimi, bitki örtüsü ve hayvan topluluğu bulunduran bölgelere………………..denir.
3. Biyoçeşitliliği belirleyen en önemli cansız öge …………………….dir.
4. Biyoçeşitliliğin en fazla olduğu iklim bölgesi ………………………………..dir.
5. Biyolojik çeşitliliğin azalmasında en önemli canlı öge …………………….dır.
1. Bir bölgede yaşayan ve birbiriyle etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu sistemler bütününe………………………denir.
2. Kendine özgü iklimi, bitki örtüsü ve hayvan topluluğu bulunduran bölgelere………………..denir.
3. Biyoçeşitliliği belirleyen en önemli cansız öge …………………….dir.
4. Biyoçeşitliliğin en fazla olduğu iklim bölgesi ………………………………..dir.
5. Biyolojik çeşitliliğin azalmasında en önemli canlı öge …………………….dır.
COĞRAFİ KONUM TEST Soruları
COĞRAFİ KONUM
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin matematik konumunun sonuçlarından değildir?
A)A-Güneyden sıcak iklimlere komşu olması
B)B-Karadeniz’in Akdeniz’den daha serin olması
C)C-Güneyden esen rüzgarların sıcaklığı artırması
D)D-Aynı tarihlerde farklı mevsim özelliklerinin görülmesi
E)E-Uşak’ta yerel saatin Ankara’dan geri olması
CEVAP D
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin matematik konumunun sonuçlarından değildir?
A)A-Güneyden sıcak iklimlere komşu olması
B)B-Karadeniz’in Akdeniz’den daha serin olması
C)C-Güneyden esen rüzgarların sıcaklığı artırması
D)D-Aynı tarihlerde farklı mevsim özelliklerinin görülmesi
E)E-Uşak’ta yerel saatin Ankara’dan geri olması
CEVAP D
Neden baraj gölleri yapılır?
Akarsu yatakların önünün yapay bir setle kapatılmasına “baraj” denir. Bu setin arkasında biriken suya da baraj gölü denir. Barajlar vasıtasıyla toplanan muazzam su kütleleri elektrik santrallerini çalıştırdığı gibi kanallar vasıtasıyla kurak bölgelerin sulanmasına da olanak sağlar. Suları yağışlı mevsimde toplayıp kurak mevsimde serbest bırakarak, nehirlerin akışını düzenler; böylece sel ve taşkınlar önlenmiş olur. Baraj göllerinde ayrıca su ürünleri avcılığı ve taşımacılık ta yapılabilir.
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir
Yeryüzündeki büyük maden havzaları: Yeryüzündeki büyük maden havzaları
Yeryüzündeki madenler düzensiz bir şekilde dağılmışlardır.Çok zengin bölgelerin yanı sıra madenden tamamen yoksun uçsuz bucaksız arazi görürüz.Acaba bu durumu açıklayacak bir neden var mıdır?Evet, iki neden vardır.Biri kayaların orijinlerine, bileşimlerine ve bünyelerine dayanırken diğeri insanoğlunun bulunduğu bölgedeki araziyi tanımasına ve bu yolda gösterdiği çabaya bağlıdır.
Birinci nedeni inceleyelim :
Belirli bir madenin bulunup bulunmaması o bölgedeki kayaların petrografik bünyelerine bağlıdır.Yakıt olarak yararlanılabilecek fosiller ve petroller sedimanter kayalar olarak nitelendirilebilirler.Bunlara örnek olarak en eski, yakılabilir fosilleri verebiliriz.En değerli olarak bilinen bu tür yakacak fosillerin geografik dağılımı, tabiatıyla en eski sedimanter kayaların bulundukları bölgelere rastlar.Özellikle ve bilhassa kuzey yarım küresinde bulunurlar ve miktar olarak dünyanın karbon fosilden elde edilen ihtiyacının %90′ına tekabül ederler.
Bu rezervler 6 memleketi imtiyazlı yapmıştır.Bunlar : Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya, Polonya ve Fransadır.
Mineraller arasında büyük önemi ve yeri olan petrole gelince : Petrol yatakları bilhassa üçüncü çağın muazzam kaya kıvrımlarıyla palezoik çağın düzlükleri arasında meydana gelmişlerdir.Bu kayalar ve bu bölgelere özellikle Amerika, Venezuela, Sovyet Rusya, Arabistan, İran ve Irakta rastlanır.Amerika’nın dünya petrol ihtiyacının %50 sini elde ettiğini ve saymış olduğumuz diğer altı devletin de bu ihtiyacın %90ını karşılayabildiğini örnek olarak verebiliriz.
Gelelim ikinci nedene : Günümüzde hızla elde edilen bilimsel gelişmeye rağmen, insanoğlunun hala yeryüzünün madensel olanakları husunda yeterli bir bilgiye sahip olmadıkları gözükmektedir.
Madenlerin büyük bir kısmı bilinen ve keşfedilmiş topraklardan elde edilmekte ve bu da dünya yüzeyinin %13üne tekabül etmektedir.Arta kalan %87si kimbilir ne büyük zenginliklere sahip bulunmaktadır.
Sibiryanın Üstünlüğü :
Yeryüzünün en büyük maden havzalarından bazıları Sibirya’da bulunmaktadır.Tomsk’un güneyinde ve batı Sibirya’da bulunan Kuznetsk bölgesinde elde edilen 55 milyon tonluk kömürle burası kömür istihsal eden devler arasına girmektedir.
Birinci nedeni inceleyelim :
Belirli bir madenin bulunup bulunmaması o bölgedeki kayaların petrografik bünyelerine bağlıdır.Yakıt olarak yararlanılabilecek fosiller ve petroller sedimanter kayalar olarak nitelendirilebilirler.Bunlara örnek olarak en eski, yakılabilir fosilleri verebiliriz.En değerli olarak bilinen bu tür yakacak fosillerin geografik dağılımı, tabiatıyla en eski sedimanter kayaların bulundukları bölgelere rastlar.Özellikle ve bilhassa kuzey yarım küresinde bulunurlar ve miktar olarak dünyanın karbon fosilden elde edilen ihtiyacının %90′ına tekabül ederler.
Bu rezervler 6 memleketi imtiyazlı yapmıştır.Bunlar : Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya, Polonya ve Fransadır.
Mineraller arasında büyük önemi ve yeri olan petrole gelince : Petrol yatakları bilhassa üçüncü çağın muazzam kaya kıvrımlarıyla palezoik çağın düzlükleri arasında meydana gelmişlerdir.Bu kayalar ve bu bölgelere özellikle Amerika, Venezuela, Sovyet Rusya, Arabistan, İran ve Irakta rastlanır.Amerika’nın dünya petrol ihtiyacının %50 sini elde ettiğini ve saymış olduğumuz diğer altı devletin de bu ihtiyacın %90ını karşılayabildiğini örnek olarak verebiliriz.
Gelelim ikinci nedene : Günümüzde hızla elde edilen bilimsel gelişmeye rağmen, insanoğlunun hala yeryüzünün madensel olanakları husunda yeterli bir bilgiye sahip olmadıkları gözükmektedir.
Madenlerin büyük bir kısmı bilinen ve keşfedilmiş topraklardan elde edilmekte ve bu da dünya yüzeyinin %13üne tekabül etmektedir.Arta kalan %87si kimbilir ne büyük zenginliklere sahip bulunmaktadır.
Sibiryanın Üstünlüğü :
Yeryüzünün en büyük maden havzalarından bazıları Sibirya’da bulunmaktadır.Tomsk’un güneyinde ve batı Sibirya’da bulunan Kuznetsk bölgesinde elde edilen 55 milyon tonluk kömürle burası kömür istihsal eden devler arasına girmektedir.
Enlem ve Boylam Nedir: Enlem ve Boylam Nedir
Bu makale sizlere enlem ve boylam kavramları ile ilgili bilgi vermek üzere hazırlanmıştır.Peki nedir enlem ve boylam?Bunu anlamak için bir örnek vermek iyi bir yol olacaktır :
Batmak üzere olan bir gemiyi düşünelim.İçindekiler radyo ile yardım isterler.Ama bunun için de her şeyden önce bulundukları yeri bildirmek zorundadırlar.Bu da, geminin o anda bulunduğu yerin enlem ve boylamını daha doğrusu coğrafi boyutlarını vermekle sağlanır.Yani enlem ve boylamlar genel anlamlarıyla yeryüzündeki noktaların tespitini sağlayan çizgilerdir diyebiliriz.
Batmak üzere olan bir gemiyi düşünelim.İçindekiler radyo ile yardım isterler.Ama bunun için de her şeyden önce bulundukları yeri bildirmek zorundadırlar.Bu da, geminin o anda bulunduğu yerin enlem ve boylamını daha doğrusu coğrafi boyutlarını vermekle sağlanır.Yani enlem ve boylamlar genel anlamlarıyla yeryüzündeki noktaların tespitini sağlayan çizgilerdir diyebiliriz.
Saat farkları ve zaman dilimleri: Saat farkları ve zaman dilimleri
Değişik ülkelere göre saat farkları ve zaman dilimleri vardır.Bir an için çok uzaklardan, uzayın derinliklerinden yerküresi adını verdiğimiz ihtiyar dünyamıza bakacak olursak, yarısının güneş ışıklarıyla ışıl ışıl aydınlanmış, öbür yarısının da karanlıklar içinde gömülü olduğunu görürüz.Dünyamız, kendi ekseni etrafında dönmeye devam ettikçe karanlık bölgeler, aydınlık bölgeleri kovalar, sırasıyla gece ve gündüz birbirlerini izler.
Çevre ve İnsan: Çevre ve İnsan
Çevre; yaşamda insanlar ve başka canlılar hayatları boyunca ilişkilerini devam ettikleri ve karşılıklı olarak bir ilişki içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. En boyutlu anlamıyla çevre “ekosistemler” ya da “biyosfer” gibi şekillerde de açıklanabilir.
İnsanların çevre ile ilgili problemleri vardır bu problemleri sıralaya biliriz:
Hava, su ve topraklarımızın kirlenmesi ve bir kısmının kullanılamaz hale gelmesi,
En başta Büyükşehir ve sanayinin çevre kirliliği sebebiyle yaşanamaz hale gelmesi,
Ozon tabakasının delinmesi,
Yerkürenin ısınması,
Kanser ve hastalıkların artması,
Doğal kaynakların tüketilmesi..
İnsanların çevre ile ilgili problemleri vardır bu problemleri sıralaya biliriz:
Hava, su ve topraklarımızın kirlenmesi ve bir kısmının kullanılamaz hale gelmesi,
En başta Büyükşehir ve sanayinin çevre kirliliği sebebiyle yaşanamaz hale gelmesi,
Ozon tabakasının delinmesi,
Yerkürenin ısınması,
Kanser ve hastalıkların artması,
Doğal kaynakların tüketilmesi..
Akdeniz İklimi ve Özellikleri: Akdeniz İklimi ve Özellikleri
Yazları sıcak ve kurak geçer.
Yıllık ortalama sıcaklık 18°C – 20°C arasında değişir.
Yazın genişleyen subtropikal antisiklon (DYB), Akdeniz iklim bölgesinde yaz kuraklığını belirginleştirir.
Kışlar ılık ve yağışlıdır. Çünkü kış aylarında gezici alçak basınçlar cephesel yağışlara neden olur.
Yıllık ortalama yağış miktarı 600-1000 mm arasında değişir ve yağış rejimi düzensizdir.
Kar yağışı ve don olayı ender görülür.
Don Olayı : Havanın açık ve durgun olduğu kış gecelerinde aşırı ısınma nedeniyle toprak donar. Don olayı tarımsal üretime büyük ölçüde zarar verir. Karasal bölgelerde don olayı sık görülür.
Yıllık ortalama sıcaklık 18°C – 20°C arasında değişir.
Yazın genişleyen subtropikal antisiklon (DYB), Akdeniz iklim bölgesinde yaz kuraklığını belirginleştirir.
Kışlar ılık ve yağışlıdır. Çünkü kış aylarında gezici alçak basınçlar cephesel yağışlara neden olur.
Yıllık ortalama yağış miktarı 600-1000 mm arasında değişir ve yağış rejimi düzensizdir.
Kar yağışı ve don olayı ender görülür.
Don Olayı : Havanın açık ve durgun olduğu kış gecelerinde aşırı ısınma nedeniyle toprak donar. Don olayı tarımsal üretime büyük ölçüde zarar verir. Karasal bölgelerde don olayı sık görülür.
Çöl İklimi ve Özellikleri: Çöl İklimi ve Özellikleri
Günlük ve mevsimlik sıcaklık farklarının azla olması karakteristik özelliğidir.
Yağışlar yok denecek kadar azdır.
Sıcaklık farklarının fazla olması, kayaların fiziksel olarak parçalanıp ufalanmasına neden olur.
Kimyasal çözülme yetersiz olduğundan toprak oluşumu zordur.
Çöl İkliminin Doğal Bitki Örtüsü
Kuraklığa uyum sağlamış olan kurakçıl otlar ve çalılardan oluşur. Kuraklığa en iyi uyum sağlamış bitkiler, gövdesinde çok miktarda su biriktirebilen kaktüslerdir. Üzerlerindeki küçük dikenler, bitkinin ısı kaybını azaltmaktadır. Ayrıca yer altı sularının yüzeye çıktığı yerlerde vahalar oluşmuştur.
Yağışlar yok denecek kadar azdır.
Sıcaklık farklarının fazla olması, kayaların fiziksel olarak parçalanıp ufalanmasına neden olur.
Kimyasal çözülme yetersiz olduğundan toprak oluşumu zordur.
Çöl İkliminin Doğal Bitki Örtüsü
Kuraklığa uyum sağlamış olan kurakçıl otlar ve çalılardan oluşur. Kuraklığa en iyi uyum sağlamış bitkiler, gövdesinde çok miktarda su biriktirebilen kaktüslerdir. Üzerlerindeki küçük dikenler, bitkinin ısı kaybını azaltmaktadır. Ayrıca yer altı sularının yüzeye çıktığı yerlerde vahalar oluşmuştur.
Tarihte bir yılı 12 aya hangi uygarlık bölmüştür
Önemli Not: Arkadaşlar Başlık üstündeki (Facebook’ta beğen) Sayfamızı facebookta beğenerek Tarihte bir yılı 12 aya hangi uygarlık bölmüştür ile ilgili tüm haberleri anında facebook sayfanızda görebilirsiniz.. Yapmanız gereken tek şey başlık üstündeki (Teknolojiweb.Net facebook’ta) beğen butonuna tıklayarak sayfamızı beğenmek.. Teşekkürler
Sümerler meydana getirdikleri yüksek uygarlık seviyesinde bilimde de ileri gitmişler bilim alanında şu çalışmaları yapmışlardır.
1. Ayı 30, yılı 360 gün olarak hesapladılar.
2. Gece ve gündüzü 12′şer saate böldüler.
3. Bir yılı 12 ay olarak hesapladılar.
4. Ay ve Güneş tutulmasını hesapladılar.
Sümerler meydana getirdikleri yüksek uygarlık seviyesinde bilimde de ileri gitmişler bilim alanında şu çalışmaları yapmışlardır.
1. Ayı 30, yılı 360 gün olarak hesapladılar.
2. Gece ve gündüzü 12′şer saate böldüler.
3. Bir yılı 12 ay olarak hesapladılar.
4. Ay ve Güneş tutulmasını hesapladılar.
Horizon Ve Toprak Oluşumunu Etkileyen faktörler nelerdir?
HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir.
TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen, içerisinde çeşitli canlı kalıntıları, hava ve su bulunan, içerdiği organik madde ve minerallerle bitkilere besin kaynağı olan gevşek yer örtüsüdür. Toprağı oluşturan başlıca unsurlar, kum, kil, kalker, organik maddeler, su ve havadır.
HUMUS:Organik kalıntılar ve özellikle bunları çürümesiyle meydana gelen, mikroorganizmalar açısından zengin olan, organik maddedir.
TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen, içerisinde çeşitli canlı kalıntıları, hava ve su bulunan, içerdiği organik madde ve minerallerle bitkilere besin kaynağı olan gevşek yer örtüsüdür. Toprağı oluşturan başlıca unsurlar, kum, kil, kalker, organik maddeler, su ve havadır.
HUMUS:Organik kalıntılar ve özellikle bunları çürümesiyle meydana gelen, mikroorganizmalar açısından zengin olan, organik maddedir.
Coğrafya 10. sınıf Sayfa 51-52-53
SAYFA 51
BULMACA
1.Göl
2.Tuzlu
3.Amazon
4.Kar
5.Kimyasal
6.Laterit
7.Podzol
8.Tundra
Sayfa 52
BULMACA
1.Göl
2.Tuzlu
3.Amazon
4.Kar
5.Kimyasal
6.Laterit
7.Podzol
8.Tundra
Sayfa 52
Bölge, Bölüm, Yöre Ve Özellikleri
A. BÖLGE
Herhangi bir yerin tabii, beşeri vevekonomik özellikler bakımından benzer özellikler gösteren kısmına bölge denir. Akdeniz Bölgesi gibi.. Bunun dışında tarım bölgeleri, nüfus bölgeleri, iklim ve yeryüzü şekillerine bağlı olarak bölgeler oluşturabilir. 1941 yılında Ankara’da toplanan Birinci Coğrafya Kongresi, uzun süren çalışmaları sonunda Türkiye’yi yedi coğrafi bölgeye ayırmıştır. Adı geçen kongrenin çalışmalarında; Türkiye’nin üç tarafının denizle çevrilmiş olması, uzun kenarları boyunca kıyıya paralel dağ sıralarının bulunuşu, bu dağların yüksek, ama az engebeli olan orta kesimi deniz etkisinden ayırması, bu yüzden kıyı şeridiyle iç kesimler arasında iklim, doğal bitki örtüsü, tarım çeşitlerinin dağılımı ve bunların ulaşım sistemlerine ve konut tiplerine etkisi gibi etmenler göz önünde tutulmuş ve (bilgi yelpazesi) Türkiye’nin dört kenar bölgeyle, üç iç bölgeye ayrılması mümkün olmuştur. Tespit edilen yedi bölgeden ilk dördüne komşu olduğu denizin adı verilmiştir (Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri). Diğer üç bölge de Anadolu bütünü içindeki yerlerine göre adlandırılmıştır (İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri).
Herhangi bir yerin tabii, beşeri vevekonomik özellikler bakımından benzer özellikler gösteren kısmına bölge denir. Akdeniz Bölgesi gibi.. Bunun dışında tarım bölgeleri, nüfus bölgeleri, iklim ve yeryüzü şekillerine bağlı olarak bölgeler oluşturabilir. 1941 yılında Ankara’da toplanan Birinci Coğrafya Kongresi, uzun süren çalışmaları sonunda Türkiye’yi yedi coğrafi bölgeye ayırmıştır. Adı geçen kongrenin çalışmalarında; Türkiye’nin üç tarafının denizle çevrilmiş olması, uzun kenarları boyunca kıyıya paralel dağ sıralarının bulunuşu, bu dağların yüksek, ama az engebeli olan orta kesimi deniz etkisinden ayırması, bu yüzden kıyı şeridiyle iç kesimler arasında iklim, doğal bitki örtüsü, tarım çeşitlerinin dağılımı ve bunların ulaşım sistemlerine ve konut tiplerine etkisi gibi etmenler göz önünde tutulmuş ve (bilgi yelpazesi) Türkiye’nin dört kenar bölgeyle, üç iç bölgeye ayrılması mümkün olmuştur. Tespit edilen yedi bölgeden ilk dördüne komşu olduğu denizin adı verilmiştir (Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri). Diğer üç bölge de Anadolu bütünü içindeki yerlerine göre adlandırılmıştır (İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri).
Akarsular, Özellikleri, Rejimleri, Tipleri, Debileri
Akarsular İle İlgili Terimler
1. Akarsu kaynağı: Akarsuyun doğduğu yerdir.
2. Akarsu ağzı: Akarsuyun herhangi bir denize veya göle döküldüğü yerdir.
3. Akarsu yatağı: Kaynakla ağız arasında uzanan, akarsuyun içinden aktığı çukurluktur.
4. Akarsu vadisi: Akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkan çukurluktur.
5. Akarsu havzası: Akarsuyun koları ile birlikte sularını topladığı alana denir
1. Akarsu kaynağı: Akarsuyun doğduğu yerdir.
2. Akarsu ağzı: Akarsuyun herhangi bir denize veya göle döküldüğü yerdir.
3. Akarsu yatağı: Kaynakla ağız arasında uzanan, akarsuyun içinden aktığı çukurluktur.
4. Akarsu vadisi: Akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkan çukurluktur.
5. Akarsu havzası: Akarsuyun koları ile birlikte sularını topladığı alana denir
Akarsu Aşındırma Çeşitleri: Akarsu Aşındırma Çeşitleri
Akarsuyun, içerisinden geçtiği yatağı kazması ve kopardığı parçacıkları taşıması olayına aşındırma denir. Akarsular kimyasal ve fiziksel (mekanik) yollarla aşındırma yaparlar.
1. Kimyasal aşındırma: Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda veya sürekli sıcak bölgelerde, akarsuların geçtikleri yeri eritmesiyle yaptığı aşındırmadır.
2. Fiziksel (Mekanik) aşındırma: Akarsular, eğime bağlı olarak kazandıkları güçle, yatağındaki kayaları parçalayarak aşındırır. Akarsular genelde fiziksel yolla aşındırma yaparlar.
Akarsuların fiziksel aşındırması üç şekilde olur.
1. Kimyasal aşındırma: Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda veya sürekli sıcak bölgelerde, akarsuların geçtikleri yeri eritmesiyle yaptığı aşındırmadır.
2. Fiziksel (Mekanik) aşındırma: Akarsular, eğime bağlı olarak kazandıkları güçle, yatağındaki kayaları parçalayarak aşındırır. Akarsular genelde fiziksel yolla aşındırma yaparlar.
Akarsuların fiziksel aşındırması üç şekilde olur.
Enerji, Türkiyede Bulunan Enerji Kaynaklarının Dağılışı
Taşkömürü: Taşkömürü bitkilerin jeolojik dönemler boyunca dönüşüme uğraması sonucu oluşmuş , yüksek ısı gücü olan bir enerji kaynağıdır. Kalori değeri yüksektir. Bu enerji kaynağı elektrik santrallerinde ,sanayide ve kok kömürü yapımında kullanılır. 1.jeolojik zamanda oluşan taşkömürü Karadeniz Ereğlisinden başlar ve doğuya doğru Zonguldak , Amasra, Söğütözü�ne kadar devam eder. Yapılan üretim ihtiyacımızı karşılayamadığı için yurt dışından taşkömürü satın alınmaktadır. Demir çelik ve Kimya sanayisinde kullanılır.
Linyit: Linyit kömürleşme sürecinin ilk ürünlerindendir. II. jeolojik zamanda oluşan linyit oluşum yaşı bakımından taşkömüründen daha gençtir. Bu nedenle kalorisi taşkömüründen daha düşüktür. Linyit yatakları yüzeye daha yakın olduğu için kolayca işlenebilmektedir.Türkiye III. jeolojik zamanda oluşan bir ülke olduğu için hemen her bölgede linyit yatakları bulunmaktadır.
Linyit: Linyit kömürleşme sürecinin ilk ürünlerindendir. II. jeolojik zamanda oluşan linyit oluşum yaşı bakımından taşkömüründen daha gençtir. Bu nedenle kalorisi taşkömüründen daha düşüktür. Linyit yatakları yüzeye daha yakın olduğu için kolayca işlenebilmektedir.Türkiye III. jeolojik zamanda oluşan bir ülke olduğu için hemen her bölgede linyit yatakları bulunmaktadır.
Haritalardan Yararlanma Yöntemleri
1. İzohips haritalarından profil çıkarma
Yeryüzü şekillerinin yandan görünüşüne (kesitine) profil denir. Profil şu şekilde çıkarılır:
Profili çıkarılacak olan noktaların arasına bir doğru çizilir.
Bu doğrunun kestiği izohipslerin yükselti değerleri, alt kısma çizilecek yükselti ölçeği ile kesiştirilir.
Kesişen noktalar birleştirildiğinde profil çıkarılmış olur.
Şu üç özellik kontrol edilerek profil bulunabilir.
Yeryüzü şekillerinin yandan görünüşüne (kesitine) profil denir. Profil şu şekilde çıkarılır:
Profili çıkarılacak olan noktaların arasına bir doğru çizilir.
Bu doğrunun kestiği izohipslerin yükselti değerleri, alt kısma çizilecek yükselti ölçeği ile kesiştirilir.
Kesişen noktalar birleştirildiğinde profil çıkarılmış olur.
Şu üç özellik kontrol edilerek profil bulunabilir.
Dünyanın Eksen Eksikiği Ve Eksen Eğikliğinin Sonuçları
Dünyanın elips şeklindeki yörüngesinden geçen düzleme Ekliptik (yörünge) düzlemi, Ekvatordan geçen düzleme ise Ekvator düzlemi denir.
Bu iki düzlem birbiriyle çakışmaz. Çünkü, Dünyanın ekseni ekliptik düzleme tam dik değildir. Başka bir ifadeyle, Dünya ekseni ile ekliptik düzlemi arasında 66° 33′, Ekvator düzlemi ile ekliptik düzlemi arasında 23° 27′ lık bir açı vardır.
Dünyanın Güneş etrafındaki hareketinin sonuçlarında sayılanların asıl nedeni, Dünyanın ekseninin eğik olmasıdır. Buradan, Dünyanın Güneş çevresinde dönüşünün sonuçları, eksen eğikliği ile birlikte ortaya çıkar sonucunu çıkarabiliriz.
Bu iki düzlem birbiriyle çakışmaz. Çünkü, Dünyanın ekseni ekliptik düzleme tam dik değildir. Başka bir ifadeyle, Dünya ekseni ile ekliptik düzlemi arasında 66° 33′, Ekvator düzlemi ile ekliptik düzlemi arasında 23° 27′ lık bir açı vardır.
Dünyanın Güneş etrafındaki hareketinin sonuçlarında sayılanların asıl nedeni, Dünyanın ekseninin eğik olmasıdır. Buradan, Dünyanın Güneş çevresinde dönüşünün sonuçları, eksen eğikliği ile birlikte ortaya çıkar sonucunu çıkarabiliriz.
I. DÖnem cografya 2. yazili sorulari: I. DÖnem cografya 2. yazili sorulari
1)SICAK SU KAYNAĞININ ÇIKTIĞI YERLER ?
2)Fay Hatlarının Çıktığı Yerler ?
3)Toprak Oluşumunu Etkileyen Faktörler ?
4)Su Döngüsü Hakkında Bilgi Veriniz…
5)Ekvator Ormanlarını Açıklayınız…
6)Başkalaşım Kayaçları Hakkında bilgi Veriniz ….
2)Fay Hatlarının Çıktığı Yerler ?
3)Toprak Oluşumunu Etkileyen Faktörler ?
4)Su Döngüsü Hakkında Bilgi Veriniz…
5)Ekvator Ormanlarını Açıklayınız…
6)Başkalaşım Kayaçları Hakkında bilgi Veriniz ….
Coğrafya 9.Sınıf Coğrafya Yazılı Sonuçları 2
DOĞRU/ YANLIŞ
Başlangıç meridyeni ekvatordur.
Yapılışı en zor olan yöntem gölgelendirmedir.
Tarama yönteminde eğimin fazla olduğu yerlerde çizgiler sık , kalın , ve kısadır.
Paraleller arası mesafe eşittir.
Üzerinde en fazla ölçüm yapılabilen yöntem İzohips yöntemidir.
Meridyenler arası mesafe eşittir.
Başlangıç meridyeni ekvatordur.
Yapılışı en zor olan yöntem gölgelendirmedir.
Tarama yönteminde eğimin fazla olduğu yerlerde çizgiler sık , kalın , ve kısadır.
Paraleller arası mesafe eşittir.
Üzerinde en fazla ölçüm yapılabilen yöntem İzohips yöntemidir.
Meridyenler arası mesafe eşittir.
Okyanuslar: Okyanuslar
Yeryüzündeki sular; Okyanuslar ve denizler olmak üzere ikiye ayrılır. Yeryüzünün %71′i (361 milyon km2 �si okyanuslarla kaplıdır. Kıtalar arasında büyük çukurları kaplayan geniş ve derin su kütlelerine okyanus denir. Üç okyanus vardır:
Büyük Okyanus
Atlas Okyanusu
Hint Okyanusu
BÜYÜK OKYANUS(Pasifik): Okyanusların en büyüğüdür. Asya ile Avustralya ve Amerika kıtaları arasındadır. 180 milyon km
Büyük Okyanus
Atlas Okyanusu
Hint Okyanusu
BÜYÜK OKYANUS(Pasifik): Okyanusların en büyüğüdür. Asya ile Avustralya ve Amerika kıtaları arasındadır. 180 milyon km
29 Haziran 2010 Salı
Türkiye’deki Yağış Çeşitleri: Türkiye’deki Yağış Çeşitleri
Yükselim(Konveksiyonel) Yağışı: Isınan hava ile birlikte buharlaşan su, atmosfere doğru yol alır, gökyüzünde bulutlar oluşturur. Bu bulutlar yükselmenin etkisiyle soğur ve neme doyar. Böylece yağış bırakır. Bu yağış türüne yükselim/konveksiyonel yağış denir. Halk arasında Kırk İkindi Yağışı olarak bilinir. Özellikle İç ve Doğu Anadolu Bölgelerinde görülür. İlkbahar da İç Anadolu Bölgesinde; Yaz başlarında Doğu Anadolu Bölgesinde görülür.
Yamaç Yağışı: Nemli hava kütlesinin, dağ yamacına bıraktığı yağıştır. Bu yağış özellikle, dağların denize bakan yamaçlarında görülür. Akdeniz ve Karadeniz bu yağışı en çok alan bölgelerimizdir.
Cephe Yağışı: Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaştığı yerlerde, sıcak hava yükselir, soğuk hava ağır olduğu için aşağı da kalır ve iki havanın karşılaştığı yerde cephe yağışı görülür
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir
Yamaç Yağışı: Nemli hava kütlesinin, dağ yamacına bıraktığı yağıştır. Bu yağış özellikle, dağların denize bakan yamaçlarında görülür. Akdeniz ve Karadeniz bu yağışı en çok alan bölgelerimizdir.
Cephe Yağışı: Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaştığı yerlerde, sıcak hava yükselir, soğuk hava ağır olduğu için aşağı da kalır ve iki havanın karşılaştığı yerde cephe yağışı görülür
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir
Dünyamız (Dünya’nın Özellikleri)
Dünyamız;
Güneş sisteminde canlıların yaşamasına uygun tek gezegendir.
Güneş sisteminde, güneşe uzaklığı bakımından üçüncü gezegendir.
Güneş’ten ortalama uzaklığı 149.573.000 km’dir.
Güneş’in çevresinde saniyede 29,8 km hızla dolanır.
Güneş’in çevresinde bir tam dolanımı 365,25 günde tamamlar.
Güneş sisteminde canlıların yaşamasına uygun tek gezegendir.
Güneş sisteminde, güneşe uzaklığı bakımından üçüncü gezegendir.
Güneş’ten ortalama uzaklığı 149.573.000 km’dir.
Güneş’in çevresinde saniyede 29,8 km hızla dolanır.
Güneş’in çevresinde bir tam dolanımı 365,25 günde tamamlar.
Dünyanın Hareketleri: Dünyanın Hareketleri
Dünya’nın iki çeşit hareketi vardır.
1. Kendi ekseni etrafında dönüşü: Bu hareketini 24 saatte tamamlar. Gece ve gündüz meydana gelir.
2. Güneşin çevresinde dönüşü: Bu hareketi ile mevsimler oluşur. Güneş’in etrafındaki dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Dünyanın Güneş’in çevresinde dönerken izlediği yola Dünyanın Yörüngesi denir.
ÖZELLİKLERİ: Dünyamızın ekseni, yörüngesine göre eğik olduğundan her yanı aynı derecede ısınmaz.
21 Haziran: Kuzey Yarımkürede Güneş’in gökyüzünde en yüksek noktaya eriştiği an, gölgenin en kısa olduğu zamandır. 21 haziran yaz gün dönümüdür ve gündüzün en uzun, gecenin en kısa olduğu gündür.
21 Aralık: Güney Yarımkürede Güneş’in gökyüzünde en yüksek noktaya eriştiği an, gölgenin en kısa olduğu zamandır. 21 Aralık Kış gün dönümüdür ve gündüzün en kısa, gecenin en uzun olduğu gündür.
21 Mart ve 23 Eylül de gece ile gündüz eşittir.
Güney yarımkürede ise durum kuzeydekinin tam tersidir. Güneş ışınları 21 Haziranda, ekvatordan 23 27′ uzaklıktaki kuzey paraleline (yengeç dönencesine), 21 Aralıkta ise yine ekvatordan 23 27′ uzaklıktaki güney paraleline (oğlak dönencesine) dik olarak gelir. 21 Mart ve 23 Eylül de güneş ışınları ekvatora dik gelir. Ekvatorda gece ile gündüz her zaman 12′şer saattir.
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir
1. Kendi ekseni etrafında dönüşü: Bu hareketini 24 saatte tamamlar. Gece ve gündüz meydana gelir.
2. Güneşin çevresinde dönüşü: Bu hareketi ile mevsimler oluşur. Güneş’in etrafındaki dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Dünyanın Güneş’in çevresinde dönerken izlediği yola Dünyanın Yörüngesi denir.
ÖZELLİKLERİ: Dünyamızın ekseni, yörüngesine göre eğik olduğundan her yanı aynı derecede ısınmaz.
21 Haziran: Kuzey Yarımkürede Güneş’in gökyüzünde en yüksek noktaya eriştiği an, gölgenin en kısa olduğu zamandır. 21 haziran yaz gün dönümüdür ve gündüzün en uzun, gecenin en kısa olduğu gündür.
21 Aralık: Güney Yarımkürede Güneş’in gökyüzünde en yüksek noktaya eriştiği an, gölgenin en kısa olduğu zamandır. 21 Aralık Kış gün dönümüdür ve gündüzün en kısa, gecenin en uzun olduğu gündür.
21 Mart ve 23 Eylül de gece ile gündüz eşittir.
Güney yarımkürede ise durum kuzeydekinin tam tersidir. Güneş ışınları 21 Haziranda, ekvatordan 23 27′ uzaklıktaki kuzey paraleline (yengeç dönencesine), 21 Aralıkta ise yine ekvatordan 23 27′ uzaklıktaki güney paraleline (oğlak dönencesine) dik olarak gelir. 21 Mart ve 23 Eylül de güneş ışınları ekvatora dik gelir. Ekvatorda gece ile gündüz her zaman 12′şer saattir.
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)