25 Ekim 2010 Pazartesi

Okyanus akıntıları

Gökyüzünde çakan şimşekler, şiddetle yağan yağmur, kar, hızla esen rüzgarlar veya açık bulutsuz sıcak bir hava.Tüm bu tanımlar, içinde yaşadığımız gezegende hepimizin tanık olduğu iklim olaylarıdır. Bu tasvirlerde ortaya çıkan gerçek ise çeşitliliktir. Yüce Allah bu çeşitliliği sebepleri ile birlikte yaratarak bizlere üstün aklını bir kez daha gösterir.

Dünyanın şekli, yörüngesi, yükselti, bakı, kara ve denizlerin dağılışı, denize olan yakınlık ve uzaklık, rüzgarlar ve okyanus akıntıları iklim çeşitliliğini yaratan sebeplerin başlıcalarıdır.
İşte bu sebeplerden biri olan “Okyanus Akıntıları” sınırlı su kütlesinin belirli bir yönde hareketi olarak tanımlanır.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Tıkla, ek yerleştirme sonucunu öğren

2010-ÖSYS genel yerleştirme sırasında açık kalan, kaydolmama nedeniyle boş kalan ve genel yerleştirme sonrası yeni açılan yükseköğretim programları kontenjanlarına ek yerleştirme işlemleri tamamlandı. Sonuçlar açıklandı.
SONUÇLARI KONTROL ETMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN!


Kaynak : http://www.internethaber.com/

Deniz ve kıyı kirliliği

Deniz kirliliği çevre kirliliğinin bir parçasıdır. Denizlerin dezavantajı, kara, nehir, göl, atmosfer gibi ortamlara atılan hemen hemen her tür kirleticinin bir şekilde denizlerde sonlanmasıdır. Malzeme üretim ve kullanımı ile enerji üretimi sonucu denizlere binlerce madde girmektedir. Bunların bir kısmı içlerinde klorür bulunduran pestisidler yapay radyoaktif maddeler, gibi insan yapısı olup denizlere tamamen yabancıdır. Diğer kısmı ise, denizlerde doğal olarak bulunan maddeler olmasına. karşın, kurşun örneğinde olduğu gibi girdi fazlalığı sebebiyle doğal dengeleri bozulmaktadır.

Dünyanın şekline bağlı sonuçlar

* Dünya’nın geoit şekli nedeniyle, yerçekimi Ekvator’dan kutuplara doğru artar. Dünya, geoit değil de küre şeklinde olsaydı, yerçekimi Dünya’nın her yerinde aynı olurdu.
* Dünya’nın geoit şekli nedeniyle Ekvator diğer paralellerden ve meridyenlerden daha uzundur. Dünya küre şeklinde olsaydı, Ekvator çevresi (kutupları çevreleyen iki meridyenin uzunluğu) birbirine eşit olurdu.
* Ekvator çevresi =40.077 km
* Kutuplar çevresi=40.009 km
* Dünya’nın küreselliği nedeniyle, ekseni çevresindeki dönüş hızı

Yerçekirdek nedir?

Yerçekirdek dünyanın en iç kısmını oluşturur. En kalın geosferdir.

Mantodan Wiechert – Gutenberg kesintisiyle ayrılır. 2.890 kilometre derinlikten dünyanın merkezine (6.370 km) kadar uzanır; yani 3.480 kilometre kalınlıktadır. Yoğunluğu dış sınırında 10, dünyanın merkezi kısmında ise 13 kadardır. Esas olarak demir ve nikelden oluştuğu sanılmaktadır. Çekirdek, eski literatürde Nife terimiyle açıklanan kısma karşılık gelir. Deprem dalgalarının yayılışına bakılarak yapılan araştırmalar, çekirdeğin iki kısımdan meydana geldiğini göstermektedir:

Türkiye’de iç göçler

Yeni yüzyılın başlangıcında Türkiye’nin yapısal problemlerinden bir tanesi de iç göçtür. 1950 yılında şiddetlenmeye başlayan iç göç beraberinde nüfus, istihdam, yaşam kalitesi ve kentleşme açılarından birçok sorunlar getirmiştir.

Nüfus, ekonomik problemler, Çevre şartlarında bozulmalar, siyasi problemler ve savaşlar gibi nedenler ile başlayan göç hareketleri gerek merkezi yönetimi gerekse yerel yönetimleri sosyo-ekonomik açıdan zorlamaktadır.

Gündönümü

Gündönümü, yılda iki kez tekrarlanan ve güneşin dünyaya (ekvator çizgisine) en uzak mesafede olduğu ana verilen addır. Günlerin ve gecelerin kısalmaya veya uzamaya başladığı andır.

Yaz Gündönümü`nde (yaklaşık 21 Haziran), güneş ışıkları Yengeç Dönencesi`ne dik gelir. Kuzey yarıkürede günler kısalmaya, güney yarıkürede uzamaya başlar. Bu tarih bazı ülkelerde kuzey yarıkürede yazın, güney yarıkürede kışın başlangıcı sayılır. Bununla beraber bazı ülkelerde de yazın veya kışın tam ortası kabul edilir.Güney yarıkürede en kısa gün,Kuzey yarıkürede en kısa gece yaşanır.

Ekinoks nedir?

Ekinoks ya da gün tün eşitliği, güneş ışınlarının ekvatora dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği an. Gündüz ile gecenin eşit olması durumudur. Yılda iki kez tekrarlanır.

Kuzey Yarıkürede yaklaşık olarak 21 Mart İlkbahar Ekinoksu – 23 Eylül Sonbahar Ekinoksudur.

Güney Yarıkürede yaklaşık olarak 21 Mart Sonbahar Ekinoksu – 23 Eylül İlkbahar Ekinoksudur.

Kaynak: englishpage.blogcu.com

Sıcak iklim kuşakları

Ekvatoral (Tropikal) İklim

Ekvator’un iki tarafında 10 ° enlemleri arasında, Okyanus Adaları’nda, Amazon Havzası’nda ve Kongo Havzası’nda görülür.
Her mayıs yağışlıdır.
Yıllık sıcaklık ortalaması 15 °C civarındadır.
Yıllık sıcaklık farkı çok azdır.
Yıllık ortalama yağış 8.000 – 9.250 km’dir.
Buradaki insanlar kapalı tenlidir.
Bitki örtüsü yuvarlak yapraklı bakır ormanıdır.
Genelde evler kütük veya odundandır.
Genelde yağlı kamış,patates,pirinç ve lahana yetiştirilir.
Endonezya ve Malezya’nın büyük bir bölümünde etkilidir.
Güneş ışınları, yıl boyunca dik ve dike yakın açılarla geldiğinden yıllık sıcaklık farkı azdır.

Kurşunlu Şelalesi

Kurşunlu Şelalesi, Antalya Isparta karayolunun 24 kilometresinden sola dönülerek 7 km devam edildiğinde ulaşılan bir şelaledir.

Kurşunlu Şelalesi’ne su 18 metre yükseklikten dökülmekte ve küçük şelaleciklerle 7 adet küçük gölet birbirine bağlanmaktadır. Kurşunlu Şelalesi 2 kilometrelik bir kanyonun içinde kalmaktadır. Bu alan 1986 yılında park haline getirilerek ziyarete açılmıştır. Şelale ve piknik yeri 33 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Piknik alanı içinde; manzara seyir teraslan, çocuk parkı, restoran, otopark, gezinti patikaları, içme suyu, tuvalet vardır. Ulaşım, belediye otobüsleri ve minibüslerle sağlanabilmektedir.

Yapraklı kara yosunları

Çok hücreli, fotosentetik bitkilerdir. Yapraklı kara yosunlarının iletim sistemleri ve gerçek kök, yaprak ve gövdeleri yoktur. Çoğu yapraklı olan küçük yapılı türler içerirler. Kök yerine bir ya da çok hücreden oluşan “rizoid”ler (köksü yapılar) bulunur.

Kara yosunlarında sporofit ve gametofit evre olmak üzere 2 farklı yaşam evresi vardır.

Akarsuların oluşturduğu şekiller

Akarsular yeryüzünün şekillenmesinde en etkili olan dış kuvvetlerdir. Çünkü, kutup bölgeleri, çöller ve dağların yüksek kısımları dışında kalan yerlerde akarsular etkilidir.

Sahip olduğu konum, iklim ve topoğrafya özelliklerinden dolayı Türkiye de akarsuların etkili olduğu ülkeler arasındadır.
Türkiye’deki akarsu sistemi Üçüncü Jeolojik Zaman’ın sonunda, orojenik hareketlerin bitmesiyle oluşmaya başlamıştır.

Dünyanın en kısa insanları

Dünyanın en kısa boylu insanları Hint Okyanusundaki Andoman adasında yaşayan Onge’lerdir. Bunların boyu 1 metre 43 santimi geçmez. Zenci ırkından gelen Onge’lerin bugün sayıları beşyüze inmiştir.

Ongeler’den sonra gelen en kısa boylu insanlar Kongohun İturi ormanlarında yaşayan Pigmelerdir.

Pigmeler’in ortalama boy uzunluğu 1 metre 48 santimdir.

Kaynak: englishpage.blogcu.com

Munzur (Mercan) sıradağları

Munzur yahut Mercan sıradağları, Yukarı Fırat bölgesinde, Doğu Anadolu bölgesinin batısında yer alır. Torosların uzantısı olup kalkerli, dişli kütledir. Yerleşim olarak Tunceli ile Erzincan arasındaki platoda 130 km uzunlukta batıdan doğuya Avcı Dağları’na uzanır.

Göksu nehri (Kilikya)

Göksu Antalya, Konya, Karaman ve Mersin illerinden akan ve Akdenize dökülen bir nehirdir. Göksu nehri 260 km uzunluğundadır. Aşağı yukarı aynı uzunlukta iki kolu vardır, kuzey kolu Gökçay güney kolu ise Gökdere’dir, ikisinin kaynağıda Toros Dağları’ndaki Geyik Dağları’ndan çıkar.

Geyik Dağları Antalya-Gündoğmuş ve Konya-Hadım arasındadır ve Alanya’nın 50 km kuzeyinde bulunur. Bu iki kol Karaman-Ermenek’i geçtikten sonra Mut’un güneyinde birleşerek Göksu adını alır ve daha sonra Taşucu ile Silifke arasında Akdeniz’e dökülür.

Hasankeyf ve tarihi

Hasankeyf, Osmanlı’daki ismi”Hısn-ı Keyfa” olan tarihteki önemini Artuklular’ın 1101 yılında buraya hakim olması ile kazandı. Bu tarihten itibaren o günkü ismi ile Hısn Keyfa, Orta Çağ’ın önemli şehirlerinden biri oldu. Artuklular, bölgenin idaresinde zaman zaman söz sahibi olduklari gibi, Hasankeyf’te de önemli eserler bıraktı.

Kuzeyden güneye kıvrılıp giden Dicle nehri üzerinde yer alması ve o günlerde ticaretin önemli bir kısmının nehir yoluyla yapılması nedeniyle Hasankeyf, ticari ve ekonomik olarak da gelişti.

Antalya ve tarihi

Antalya tarihi taş devrine kadar dayanır.Bunun kanıtı Yağca Köyü civarında Karain Mağarasında bulunan Paleolitik çağ buluntularıdır.
Karataş Semahöyük kazılarında çok büyük mikarda eski tunç çağı buluntuları çıkarılmıştır.Hititlerin çivi yazılı tabletlerinde geçen Ahiyava’ ya da Arzova ülkesinin Pamfilya (Antalya ) olabileceği tarihçiler arasında ileri sürülüyor.Fakat Side hariç bir kaç buluntunun dışında burada yaşadığına dair bir buluntuya rastlanmıştır.

Dünya üzerindeki ırklar nelerdir?

Irk, insan türünün belli başlı ve devamlı çeşitlerini tanımlamak için kullanılan deyimdir. Herkesin bildiği gibi, yeryüzünde birbirinin tamamen eşi iki insana rastlamak olanağı yoktur. Fakat insanların hepsi birçok bakımdan benzerlik gösterirler.

Halen dünyada yaşayan yaklaşık olarak 3.000.000.000 (3 milyar)ı aşkın insanı belirli ırk guruplarına ayırmak güçtür. Ancak genel bir bakışla insanların % 43 ünün sarı, % 33 ünün beyaz, %24ünün de siyah ırka mensup olduğu anlaşılır. Başka türlü söylemek gerekirse,dünya nüfusunun 3/2 sini “renkli” insanlar meydana getirmektedir.

Ramsar sözleşmesi

1971 yılında birçok ülke tarafından imzalanan Ramsar Sözleşmesi sulak alanların korunması yönünde atılmış önemli bir adım.

Tüm sulak alanların korunmasına birincil öncelik sağlanması, sulak alan ekosistemlerindeki biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi yönünde gerekli önlemlerin alınması bu görüşmeler sonucunda karara bağlandı.

Ramsar Sözleşmesi’ne Türkiye 1993 yılında imza attı. Türkiye’de 19′u önemli olmak üzere 250′yi aşkın sulak alan sözleşme kapsamına alındı.

Türkiye’deki volkanik göller

Türkiye’de volkanik göller geniş yer tutar.Bu bölgelerde ki yanardağ faaliyetlerinden bir kısmı yakın bir geçmişte de sürmüştür.
Bu nedenle henüz fazla aşınmalara uğramadan tazeliğini korumuş yanardağ şekilleri ve bu arada da krater,kaldera,maar gibi volkanik çukur şekiller yoktur.
Bu çukurlardan bir kısmında sular birikerek göller oluşmuştur.Türkiye’de bunların sayısı çokçadır.Burada birkaç örnek verilecektir.

Dünyanın en küçük devletleri

Avrupa’nın dört buçuk minik devletini şöylece sıralayabiliriz : Liechtenstein (Lihtenştayn) Prensliği.SanMarino Cumhuriyeti, Manaco (Monako) Prensliği, Lüksemburg Dukalığı ve Andora.

Şimdi sırasıyla bunları görelim.

LİECHTENSTEİN PRENSLİĞİ

İstanbul boğazının ölçüleri

Marmara denizi ile Karadenizi birleştiren İstanbul boğazının uzunluğu, yaklaşık olarak 29.900 metredir.Buna girinti ve çıkıntılar dahil değildir. Genişliği ise yer yer değişir. En dar yeri,Rumelihisarı ile Anadoluhisarı arasında olup, 698 metredir.

Yapılan ölçmelerden,boğazın derinliğinin5 0 metre ile 120 metre arasında değiştiği görülmüştür. Tespit edilebilen en derin çukur Bebek camii ile Kandilli arasında olup, derinliği 120 metredir.

15 Ekim 2010 Cuma

İllerimizin yüzölçümleri

İllerin iki ayrı kamu kurumu tarafından verilmiş yüzölçümleri Plaka kodu İlin adı Alan (km²)
HGK DİE (2004)
01 Adana 14.256 14.045,56
02 Adıyaman 7.572 7.606,16
03 Afyon 14.532 14.718,63
04 Ağrı 11.315 11.498,67
05 Amasya 5.731 5.703,78
06 Ankara 25.615 25.401,94
07 Antalya 20.599 20.790,56
08 Artvin 7.493 7.367,10

Yerçekirdek nedir?

Yerçekirdek dünyanın en iç kısmını oluşturur. En kalın geosferdir.

Mantodan Wiechert – Gutenberg kesintisiyle ayrılır. 2.890 kilometre derinlikten dünyanın merkezine (6.370 km) kadar uzanır; yani 3.480 kilometre kalınlıktadır. Yoğunluğu dış sınırında 10, dünyanın merkezi kısmında ise 13 kadardır. Esas olarak demir ve nikelden oluştuğu sanılmaktadır. Çekirdek, eski literatürde Nife terimiyle açıklanan kısma karşılık gelir. Deprem dalgalarının yayılışına bakılarak yapılan araştırmalar, çekirdeğin iki kısımdan meydana geldiğini göstermektedir:

Tropik Yağmur Ormanları

Milyonlarca yıl önce ortaya çıkan ve yeryüzünde yaşayan hayvanların yüzde 80′ini barındıran tropik yağmur ormanları günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Ekolojik sistemler bozulurken, pek çok canlının yaşam alanı yok edilmektedir. Bitki örtüsünün yoğunluğu nedeniyle tropik yağmur ormanları gezegenimizin en önemli oksijen kaynaklarından biri durumdadır.

Denizaltı volkanları

Denizaltı volkanları, yeryüzünün denizlerle örtülü olduğu bölgelerinde bulunan yarıklardır. Yeraltından gelen lavlar bu yarıklar sayesinde yüzeye çıkarlar.

Dünya üzerine bir yılda yeraltından gelen lavların %75 kadarını bu tür yarıklardan gelenler oluşturur.
Çıkan malzemelerin büyük bir çoğunluğu tektonik hareketlerin yoğun olarak görüldüğü Orta Atlantik Yükselimi olarak da adlandırılan kıta levhalarının bulunduğu bölgelerde gerçekleşir.

William Francis Ainsworth

Wiliam Francis Ainsworth, (5 Kasım 1807 Exeter – 27 Kasım 1896 Exeter) İngiliz doktor, yerbilimci, coğrafyacı ve gezgin.

Ainsworth, dönemin entelektüel bir İngiliz ailesinden geliyordu. Amcası da roman yazarı William Harrison Ainsworth’dur.

Wiliam Francis, Edinburgh Üniversitesinde okudu, 1827. Aynı üniversite de yerbilim dersleri vermeye başladı 1829. 1829 yılında Journal of Natural and Geographical Science’in başına geçti. 1835 ila 1837 yılları arasında Anadolu’yu ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu dolaştı. Anadolu ve Fırat Havzası üzerine gezi not ve gözlemlerini İngiltere’ye döndükten sonra 1838 yılında yayımladı.

Türkiye’de ve Dünyada Erozyon ve Zararları

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toprak kaybı sürecinin en önemli etkeni erozyondur. Arazi eğimi, iklim, bitki örtüsü ve toprak özelliklerinin etkileşimi sonucu oluşan doğal erozyonun yanısıra, insanın doğaya müdahalesi temeline dayanan bir dizi yapay etgen, erozyonu bir afet niteliğine dönüştürmektedir.
Türkiye kara yüzeyinin %90’ında çeşitli şiddetlerde erozyon cereyan etmektedir.

Depremin oluş nedenleri ve türleri

Dünyanın iç yapısı konusunda, jeolojik ve jeofizik çalışmalar sonucu elde edilen verilerin desteklediği bir yeryüzü modeli bulunmaktadır. Bu modele göre, yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km. kalınlığında oluşmuş bir taşküre (Litosfer) vardır. Kıtalar ve okyanuslar bu taşkürede yer alır.

Litosfer ile çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2.900 km olan kuşağa Manto adı verilir. Manto’nun altındaki çekirdeğin Nikel-Demir karışımından oluştuğu kabul edilmektedir.Yerin, yüzeyden derine gidildikçe ısının arttığı bilinmektedir. Enine deprem dalgalarının yerin çekirdeğinde yayılamadığı olgusundan giderek çekirdeğin sıvı bir ortam olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Dünyanın Yaşı ve Uranyum-Kurşun Metodunun Problemleri

Dünya kaç yaşındadır? Yaşını ölçmek mümkün müdür? Eğer mümkünse, bu hangi metodlarla olmaktadır? Bunların sıhhat derecesi nedir? Hata payı ne kadardır? Dünya’nın yaşı sadece bilime konu olan bir mesele midir, yoksa ideolojik bir yanı da var mıdır?

Dünya’nın yaşını ölçme metodları
Bütün zaman ölçme metodları aynı temel prensibe dayanır: süreklilik arzeden bazı tabiî süreçlerin hızını hesaplamak. Bugün en gelişmiş kronometri metodlarından biri, elektrik potansiyel uygulandığında başlayan kuvars kristali titreşiminin hızıdır. Birçoğumuzun kolunda taşıdığı kuvars kristalli saatler bunun en bilinen örneğidir. Diğeri ise radyoaktif elementlerin bozulma hızıdır.

10 Ekim 2010 Pazar

Boyun ağrıları için mutlaka yürüyün

Ümraniye Hisar Intercontinental Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Lütfiye Müslümanoğlu, boyun ağrısından korunmak için hafta 2 gün bir saate yakın yürüyüş yapılması ya da yüzülmesini önerdi.

Müslümanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, boyun ağrılarına ilişkin bilgiler vererek, tedavisi ve korunmasına ilişkin önerilerde bulundu.
Boyun ağrılarının genelde boyun, sırt ve kolda ağrı, tutukluk, bazen kol veya elde uyuşma, karıncalanma şikayetleriyle kendini gösterdiğini dile getiren Müslümanoğlu, bu tür durumlarda, boyun veya boyundan kola yayılan ağrı arttığında, boyun hareketleri ile ağrı şiddetlendiğinde ve güçsüzlük geliştiğinde mutlaka doktora başvurulması gerektiğini kaydetti.

Özellikle boyun ve omurgayı zorlayacak ağır işlerden mümkün olduğu kadar kaçınmak gerektiğine işaret eden Müslümanoğlu, boyun egzersizleri yaparak kasları kuvvetlendirmek, ani işlerden kaçınmak, 2-3 gün ağrılı bölgeye 20-30 dakika arası soğuk uygulama yapmak ve 2-3 saatte bir tekrarlamak, basit ağrı kesici ilaçlar almak ve mümkün olduğu kadar istirahat etmek gerektiğini de anlattı.
Boyun ve sırt bölgesindeki kireçlenme veya yumuşak doku romatizmalarına bağlı ağrılarda iklim ve basınç değişikliklerine bağlı olarak ağrının artabildiğine de dikkati çeken Müslümanoğlu, boyun ağrılarına ek olarak baş ağrısı, omuz, dirsek ve el ağrısı ile sabahları yorgun uyanmanın da görülebileceğini belirtti.
RİSKLİ GRUPLAR
Müslümanoğlu, boyun, sırt ve kol ağrılarının masa başında veya bilgisayar başında uzun süre çalışan kişilerde daha çok görüldüğünü de ifade ederek, ağır şeyleri kaldırmak zorunda kalanlarda daha çok bel ağrısı görüldüğünü, bununla beraber boyun ağrısına da rastlanabileceğini dile getirdi.
Strese bağlı boyun ağrılarına da işaret eden Müslümanoğlu, ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunların kaslarda gerginliğe ve spazma yol açarak ağrının başlamasına neden olabildiğini de belirtti.
Duruş bozukluğuna bağlı boyun ve sırt ağrılarına da dikkati çeken Müslümanoğlu, şunları kaydetti:
''Duruşa dikkat edilmesi gerekir. Ayakta dik durmak, otururken sırt destekli oturmak, yatarken başı öne ve arkaya gitmeyecek şekilde boyun eğimini destekleyecek şekilde yastıkla doldurmak gerekir. Boyun ve sırt kaslarını germe ve güçlendirme egzersizleri yaparak kasları ve bağların optimal uzunluğunda olmasını sağlamak ve kasları güçlendirerek yaralanma riskini azaltmak mümkündür.
Sürekli aynı pozisyonda iş yapanların boyun ağrılarından korunması için şu önerilerde bulundu; saat başı işinize mola verip, ayağa kalkıp biraz dolaşın, boyun ve sırt egzersizlerinizi yapmaya çalışın, sırtınızı destekleyen büro sandalyesi kullanın, dik oturmaya çalışın, omuzlarınızla kalçalarınız aynı hizada olacak şekilde oturun, bilgisayar kullanıyorsanız monitörün göz hizasında olmasına dikkat edin, gece yatarken boyundaki kavisi destekleyecek orta sertlikte bir yastık kullanın, dinlenirken ve televizyon izlerken boyun ve sırt bölgenizin düzgün pozisyonda olmasına dikkat edin, telefonu boynunuzla omzunuz arasında sıkıştırarak konuşmayın, haftada en az 2 gün bir saate yakın yürüyün veya yüzün.''

Kaynak: http://www.internethaber.com/

10. sınıf coğrafya kitabının etkinlik soruları ve cevapları

SAYFA 30 ETKİNLİK ÇALIŞMASI:

1- Dünyada kara ve denizlerin oranları: Dünya alanının % 71 lik kısmını kaplarlar. ( 361 milyon km² si deniz ve okyanus 149 milyon km² si karadır. ) Tek başına büyük okyanus tüm karalardan fazladır.
2- Okyanusların büyüklüğe göre sıralanışı:
1- Büyük Okyanus: 180 milyon km² ( % 50)
2- Atlas Okyanusu: 106 milyon km² ( %29)
3- Hint Okyanusu: 75 milyon km² ( %21) alana sahiptir.

3- Okyanus isimleri sayfa 30- harita 2- üzerine yerleştirilecek.
4- Büyük Okyanus: Kuzey ve Güney Amerika Antarktika Asya Avustralya
Atlas Okyanusu: Kuzey ve Güney Amerika Avrupa Afrika Antarktika
Hint Okyanusu: Afrika Asya Antarktika Avustralya
5-Okyanuslar en çok Güney Yarımkürede yer almaktadır.( % 81 deniz ve okyanus %19 ‘u kara) Kuzey Yarımkürede ise (% 61 deniz ve okyanus %39 ‘u kara) okyanuslar oran olarak fazla olmasına rağmen karaların oranı güney yarımküreden daha fazladır.

Lise 2 coğrafya kitabı sorularının cevapları sayfa 42-44, 10. sınıf

10 SINIF SAYFA 42 VE 44 ETKİNLİK ÇALIŞMASI

SAYFA 42 ETKİNLİK ÇALIŞMASI

SORU-1-Toprağın üst kısmı neden koyudur.
Toprağın üst kısmı organik madde bakımından ölen hayvan ve bitki kalıntılarının ilk bulunduğu yer dir bunlar ayrışma sonucu humusa dönüşür bu nedenle daha koyudur.
SORU-2-Çiçek yetiştirmek isterseniz hangi katı tercih edersiniz.

A katmanı Çünkü burası besin maddesi yönünden zengin bitkilere zararlı olabilecek tuz kireç vb. maddelerce yıkanmış geçirgen kısımdır.

8 Ekim 2010 Cuma

LİSE 3 COĞRAFYA YAZILI ÖNCESİ ÇALIŞMA

LİSE 3 COĞRAFYA YAZILI ÖNCESİ ÇALIŞMA

…Biyoçeşitlilik,. bir bölgedeki genlerin, bu genleri taşıyan türlerin, bu türleri barındıran ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür.
Yeryüzündeki canlıların büyük bir bölümü toprak yüzeyinden …10m.. derinlik ile yine toprak yüzeyinden …120m.. yükseklik arasında kalan bir tabaka içinde yaşamaktadır. Yerküresini çepeçevre kuşatan bu tabakaya ……biyosfer.. adı verilir.
Geçmiş çağlardaki coğrafya olaylarını açıklamaya çalışan bilim dalı …paleocoğrafya.. dır.
…Ekosistem. belli bir coğrafi bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütündür.

6 Ekim 2010 Çarşamba

Nar suyu kanseri de önlüyor

Bilim adamları, nar suyunun karın çevresindeki yağları azaltmada etkili olduğunu belirlediler.

Kanseri önleyen, kalbinizin dostu narın bir faydası daha bulundu.
Bilim adamları, nar suyunun karın çevresindeki yağları azaltmada etkili olduğunu belirlediler.
Daily Mail'de yer alan habere göre, Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar her gün içilen nar suyunun sadece 1 ay içinde karın çevresindeki yağ hücrelerinin gelişimini yavaşlattığını tespit ettiler.
Ayrıca, bilim adamları nar suyu içenlerin kan basıncının düştüğünü ve buna bağlı olarak da kalp krizi, felç ve böbrek hastalığı risklerinin de azatlığını ifade ettiler. Nar suyunun kandaki NEFA olarak bilinen esterleşmemiş yağ asitleri gibi asitlerin miktarını azaltabildiğini söyleyen araştırmacılar, yaptıkları deneyde bir grup kadın ve erkek katılımcıya 4 hafta süresince 500 mililitrelik şişelerde her gün nar suyu verdiler.
Deneyin sonunda katılımcıların neredeyse yarısının NEFA seviyesi düştü. Ayrıca kadın ve erkek katılımcıların yüzde 90'ından fazlasının ay sonunda kan basınçlarının da düştüğü belirlendi. Buna göre, araştırmacılar nar suyunun kardiyovasküler hastalık riskini azaltmada da faydalı olduğunu belirttiler.

Kaynak: http://www.internethaber.com/

Ambulanslar, artık devriye gezecek

Sağlık Bakanlığı ring ambulansları devreye sokuyor. Bundan sonra ambulanslar da polis araçları gibi devriye gezecek.

Ankara, İzmir ve İstanbul'da vaka çağrısı geldiğinde çıkış yapan sabit ambulansların yanı sıra, gezici ambulanslar da hizmet verecek. İhtiyaca göre vakaya ilk müdahale kendi bölgesi içinde sürekli seyir halinde olacak gezici ambulanslar tarafından yapılacak. Gezici ambulanslar, çöp yığınları gibi insan ve çevre sağlığını tehdit eden unsurları da merkeze bildirecek.
Sağlık Bakanlığı 112 hizmetlerinde yeni bir dönem başlatıyor. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seracettin Çom, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada yıl başından itibaren gezici ambulansların devreye gireceğini bildirdi. İstanbul, Ankara ve İzmir'de pilot olarak başlayacak uygulama hakkında bilgi veren Çom, "Artık, sabit bir mekanda bekleyen, vaka çağrısı geldiğinde çıkan ambulansların haricinde; özellikle trafiğin çok yoğun olduğu bölgelerde, büyük illerde olmak üzere ring tarzında daimi dönen ambulanslar olacak." dedi.
Motorsiklet ambulansların sayısını da artıracaklarını belirten Çom, "Bu ambulanslar özellikle dar sokakları olan ya da yoğun trafiği olan yerlerde sabit durmadan, gezecek, dolaşacak. Vaka çağrısı geldiğinde en yakın gezici ekip neredeyse o ekip müdahale edecek. Sabit ambulans gelinceye kadar trafikte zaman kaybedebilir. O kaybedilen zaman içerisinde motosikletteki ya da gezici ambulanslardaki görevliler hastaya müdahale edecekler." şeklinde konuştu.
Gezici ambulansların çalışma şeklinin esnek olacağı bilgisini veren Çom, bu sırada insan ve çevre sağlığını tehdit eden çöp yığınları gibi olumsuzlukların da kendilerine rapor edileceğini aktardı.

Kaynak: http://www.internethaber.com/

4 Ekim 2010 Pazartesi

10. sınıf coğrafya kitabı cevapları, 10.Sınıf coğrafya SAYFA 15 ÖLÇME DEĞERLENDİRME CEVAPLARI TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME, LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 22 VOLKANİZMA VE DEPREMLER ETKİNLİK ÇALIŞMASI, coğrafya ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI LİSE 2. SINIF SAYFA (24-25) CEVAPLARI, coğrafya LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 28-29-30 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI, coğrafya lise 2 SAYFA 29 ETKİNLİK ÇALIŞMASI

10.Sınıf SAYFA 15 ÖLÇME DEĞERLENDİRME CEVAPLARI TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME (SAYFA 15)

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.

1. Tor topoğrafyası …… granit…bloklarından oluşur.
2. Tortul kayaçlar …..sıcaklık… ve …basınç…etkisi ile metamorfik kayaçlara dönüşür.
3. Mağma …soğuma… ve …katılaşma… sonucu püskürük kayaçlara dönüşür.
4. Sıcaklık ve basınç altında formasyona uğrayarak oluşan kayaçlara ….başkalaşım kayaçları…adı verilir.
5. Pamukkale travertenleri oluşum bakımından ….kimyasal tortul…kayaçlar grubuna girer.

1 Ekim 2010 Cuma

Metabolizma Hızlandırıcı 6 Yöntem

Hem sağlığımızı güçlü tutmak, hem de birkaç kalori yakabilmek için metabolizmamız yüksek tutulmalıdır.
Metabolizma hem genetik faktörlerden etkilenir, ayrıca yaşam tarzı, beslenme alışkanlığı ve egzersiz alışkanlığından oldukça etkilenir.

İyi çalışan bir metabolizma ile kalorilerinizden kurtulabilirsiniz. Ne yediğinize dikkat edin. Az yağlı ya da yağsız ürünlerden sakının! Genellikle, bu ürünlere karbonhidrat katılmıştır ve siz yağ almazken çok fazla miktarda kaloriyi basit karbonhidratlardan alıyor olabilirsiniz.
Basit karbonhidratlardan uzak durun ve kan şekeri dalgalanmasını önlemek ve insülün yükselmesini düşürmek için ölçülü biçimde kompleks karbonhidratlar tüketin. İnsülin vücut yağının depolanmasından sorumlu ana hormondur , ve yüksek insülin seviyesi depolanmış vücut yağının enerji için yakılmasına engel olur.
Yüksek karbonhidrat diyetleri yağsız kas kütlesini korurken yağ yakmak için ideal yöntem değildir.
Mercimek, yulaf ezmesi ve esmer pirinç gibi yüksek lifli kompleks karbonhidratlara itimat edin. Beyaz ekmek, pasta, beyaz pirinç ve diğer çok işlenmiş düşük lifli karbonhidrat kaynaklarından hem de şekerlemelerden uzak durun.

Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir

Çalışanlar için diyet, ofis çalışanlarına sağlıklı beslenme planı

Ancak biraz zaman ayırıp yeme planları yaparak bu diyet ve beslenme tuzaklarını geçersiz kılabilirsiniz. Kağıt - kalem alın ve beraber beslenme planı yapalım. (Bu plan, kronik hastalığı olmayan, hekim tarafından belirli bir diyet tavsiye edilmeyen, sağlıklı bireylere uygundur. Bu listeyi yapmaktaki amacınız, kilo vermek değil, ölçülü beslenmek ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek olmalı.)
ADIM 1
Yemekten hoşlandığınız yiyecekleri düşünün. Sizi doymuş, mutlu, iyi hissettiren veya sık sık yemekten hoşlandığınız yiyeceklerin bir listesini yapın. Şimdi sağlıklı olanların yanına bir işaret koyun. Sağlıksız görünenleri ya listeden çıkartacaksınız ya da daha sağlıklı olmaları konusunu araştıracaksınız.
ADIM 2
Kahvaltı, öğle, akşam yemeği ve öğünlerin arasında da atıştırmalık olarak, üç ana, üç ara öğün planlayın ve bunlara bağlı kalın. Son atıştırmalık, yatmadan bir-iki saat önce yenmeli. Bu kadar çok yemek, diyet yaparken çok fazla gibi görünse de, daha küçük porsiyonlar yiyeceğiniz için, daha sık yiyeceksiniz. Bu metabolizmanızı hızlandıracak ve fazla yağı eritmeye yarayacaktır. Vücudunuz, yiyecekleri depolamak üzere programlanmıştır. Eğer, günde bir kere beslerseniz, bunu yağ olarak depolayacaktır. O nedenle günlük beslenme programınızı yaparken, dengeli olmasına dikkat edin. Hem beş yiyecek grubundan, hem de doğru porsiyon miktarı olmasına özen gösterin. Yiyecek gruplarını yan sütunda bulabilirsiniz.
ADIM 3
Kahvaltınızda enerji için karbonhidrat olmasına dikkat edin. Ekmeğinizi tam tahıllılardan seçin. Kahvaltıya ekleye-ceğiniz az yağlı yoğurt ve ya süt, kemikleriniz için kalsiyum sağlar. Bu öğüne ekleyeceğiniz protein de, kas oluşmasında faydalı olacaktır. Haftada bir gün iki yumurta beyazı, bir yumurta sarısını kullanarak yapacağınız omletin keyfini çıkarırken, yanına bazı sebzeleri ilave edebilirsiniz. “İş günlerinde zamanım yok” diyorsanız, bu güzel kahvaltıyı hafta sonu edebilirsiniz.
ADIM 4
Günün ilk ara öğünü olarak, küçük ve hafif (ama sağlıksız şeyler yemenizi engeller) bir besin seçebilirsiniz. 10-15 fındık, üç-dört ceviz) veya bir porsiyon meyve, iş yaşamında da takip edebileceğiniz kolay ara öğün seçenekleridir.
ADIM 5
Bol yeşillikle mevsimi ise domates ve salatalık kullanarak yapacağınız salatanıza yağsız beyaz peynir ilave edebilir, seviyorsanız ton balığı veya diğer protein gıdalarını kullanarak daha lezzetli hale getirebilirsiniz. Yanında bir dilim tam buğday ekmeği yemeniz, sizi daha tok tutacaktır.
ADIM 6
İkinci ara öğün olarak öğleden sonra mevsimine göre elma, armut veya keyif aldığınız bir diğer meyveyi seçebilirsiniz. Marketten alacağınız herhangi bir hazır atıştırmalık da (yarım paket diyet bisküvi gibi) işinizi görecektir. Bu ara öğüne bir kutu meyveli yoğurt veya bir bardak sütle az kahveli bir latte de eklenebilir.
ADIM 7
Artık yatmak üzere olduğunuza ve aldığınız kalorileri yakma şansınız olmadığına göre, akşam yemeklerinizi daha hafif planlamanız faydalıdır. Yine protein, sebze, tahıl grubunu kullanarak yanına ilave edeceğiniz zengin bir salata bu işi görebilir.
ADIM 8
Yaşam tarzınız müsaitse, saat 19.30 -20.00 civarında kalkacağınız akşam yemeğinden iki - üç saat sonra bir meyve yiyip, günü tamamlayın.
ADIM 9
Egzersiz konusunda yapabilecek- lerinizi gözden geçirin, düzenli olarak bir kulübe üye olup disiplini sağlayamıyorsanız eve bir yürüme bandı alabilirsiniz veya günlük yürüyüşler veya arkadaşlarla yapılacak keyifli sporlar deneyebilirsiniz.
ADIM 10
Sağlık problemleri her zaman işaret vermez. Bu yüzden “Ben iyiyim, hiçbir şeye ihtiyacım yok” demeyin ve mutlaka sağlık muayenesinden geçin.
Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir

Güçlü bir bağışıklık sistemi için faydalı besinler

Vücudumuz farklı hastalık ve enfeksiyonlarla mücadele etmek için bağışıklık sistemine sahiptir. Güçlü bir bağışıklık sistemi kendimizi iyi hissetmemizi, iyi görünmemizi ve enerjimizi daha iyi kullanmamızı sağlar. Bizi enfeksiyonlardan, kanserden ve çevresel zararlardan korur, yanık ya da ameliyat sonrası iyileşmeyi çabuklaştırır.
Bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekleri tüketerek, sağlıklı bir vücuda sahip olabilir, hastalıklardan korunabiliriz.
Sarımsak
Antibakteriyel ve virüs karşıtı olan sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye de sahip. Güçlü bir selenyum kaynağı da olan sarımsak, sağlıklı bir yaşam için mutlaka gereken sülfürü de içerir. Mide ve bağırsakları güçlendirmeye de yardımcı olan sarımsağı mutlaka her yemeğin içine bir diş atarak tüketin.
Lahanagiller: Brokoli, lahana, karnabahar
Brokoli, bürüksel lahanası, lahana, karnabahar iyi birer beta karoten kaynağıdır ve serbest radikallerin zararlarına karşı vücudu korurlar. Aynı zamanda C vitamini ve kalsiyum içerirler. Beslenme uzmanları brokoliyi, kendisi gibi kanseri önleyici etkisi olan domatesle birlikte pişirmeyi öneriyorlar. Karnabahar, içeriğindeki indol, bioflavonaid ve diğer maddeler ile antikansorejen etki gösterirken; yapılan araştırmalar, özellikle lahananın düzenli tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koyuyor. Brüksel lahanası ise günlük C vitamini ihtiyacının yüzde yüzünü karşılıyor.
Ispanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeler
Betakaroten içermelerinin yanı sıra A vitamini, C vitamini ve kalsiyum deposudurlar. Özellikle 35 yaş üzeri olanların ıspanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeleri daha fazla tüketmeleri önemli. Çünkü bu sebzelerde bulunan folik asit, yaşlılıkta ortaya çıkabilecek Alzheimer riskini yüzde 50 azaltıyor.
Havuç, balkabağı, kabak
Havuç, balkabağı, kabak ve tatlı patatesten oluşan bu grup sebzeler, iyi birer A vitamini kaynağıdır. Karoten içerdiklerinden kansere karşı koruyucu etkileri olduğu da biliniyor. Tatlı patates, bildiğimiz patates kadar çok kullandığımız bir sebze olmasa da tatlısını yaparak farklı bir lezzet olarak sofralarınızda yer verebilirsiniz.
Üzüm, kivi, yabanmersini ve portakal
Bu meyveler birer C vitamini deposudur. O nedenle bol miktarda tüketilmelidir. Özellikle portakalı yerken kabuğunu mümkün olduğunca ince soymaya çalışın. Alttan çıkan beyaz kısmıyla (bioflavonoid yapısıyla) birlikte tükettiğinizde daha fazla C vitamini almış olursunuz.
Kültür mantarı
Vücudun bağışıklık sisteminin parçası olan beyaz kan hücresi yapımını artıran mantar, hastalıklara karşı direnci de artırır. Mantar, protein değeri açısından etin yerini tutabilirken, zehirli pek çok türü olduğu için kültür mantarlarını tercih etmek daha sağlıklı olur.
Zencefil ve zerdaçal
Vücudun enfeksiyonlarla mücadelesinde yardımcı olur, toksinlerin dışarı atılmasını sağlar. Kanserle savaşta da etkili olduğu bilinen zencefili, çay olarak tüketebileceğiniz gibi yemeklere ve tatlılara da ekleyebilirsiniz. Hint safranı olarak da tanıdığımız zerdeçal ise bağışıklık sistemini geliştirici etkisinin yanı sıra detoks özelliği de taşır. Araştırmalarda cilt, kolon ve meme kanseri için faydalı olabileceği görülen zerdeçalı yemeklere katarak tüketebilirsiniz.
Kara turp
Antibiyotik özelliklerine sahip yağları içerir ve enfeksiyonlara karşı etkilidir. İştah açıcı, idrar söktürücü, karaciğeri kuvvetlendirici ve safra söktürücü etkilere de sahip olan kara turbun suyunu içebilir ya da köklerini salata halinde taze olarak tüketebilirsiniz.

Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir

Yeşil Çayın Faydaları

Yeşil Çayın ne gibi faydaları vardır?
Çinden gelen yeşil çay, son zamanlarda Türk hanımları tarafından çok sık kullanılır oldu. Türkiyenin yeni yeni alıştığı Yeşil Çay ile  ilgili şüphesi olan okurlarımızın rahatlaması açısından bizde bu makaleyi yazdık. Bakalım yeşil çayın yararları nelermiş ;
•Kanser olma ihtimalinizi düşürme özelliği !
Kanser hücrelerinin vücutta durmasını zorlaştıran bir antioksidan çeşidi olan polifenoller aynı zamanda kan damarlarınızdaki akışkanlığıda güçlendirmektedir . Burada anlatmak istediğimiz nokta, yeşil çay tüketimi kolon, meme, mide ve prostat kanseri olma riskinizi azaltmaktadır.
•Pürüzsüz bir cilde sahip olmanızı sağlama özelliği !
Şayet vücudunuzun herhangi bir  yaranız varsa Yeşil Çay ile onu bile kapatmak mümkün ! ;  Demlendikten sonra yeşil çay yapraklarını atmayıp biraz pamuğu bu yeşil çay yapraklarına sıkıca bastırın, ardından pamuğu yaranıza sürün, masaj yapar gibi. Yeşil Çay böyle kullanıldığında doğal bir antiseptik görevi görür ve ciltte yaranın kaşınmasını büyük ölçüde azaltır. Turist okurlarımız için ; Güneş yanıkları ve uzun süren diskodan sonraki gözaltı morlukları için de aynı yöntemi kullanın sorunlarınızı çözün !


Ayrıca Yeşil çay güneşten kaynaklanan cilt kanserini önlemede yardımcı maddelerde içerir. Güneşe çıkmadan önce pamukla ıslatılmış yeşil çay özütlerinden cildinize sürebilirsiniz böyle ufak bir önlem almış olursunuz .

•Kan basıncınızı düzenleyici etkisi
Düzenli ve sağlıklı bir kan basıncınızın olması hayati açıdan çok çok önemli. Günde yarım fincan yeşil çay içen üyelerimiz, içmeyen 7 gün sağlık üyelerine oranla yüzde 50 daha az yüksek tansiyon riski taşımakta… Yeşil çay içeriğinde bulunan antioksidanlar sayesinde, yüksek kan basıncını ve kan damarlarının büzüşüp daralmasını engelliyor !

•Hafızayı diri tutucu özelliği
Yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırmada, günde en az iki fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla daha az zihinsel gerileme ve idrak kabiliyeti sorunları yaşadığı gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, yeşil çayın içinde bulunan antioksidanların, vücudumuzdaki serbest radikallerle savaşması ve böylece beynimizdeki sinirlere ekstra bir koruma sağlamasıdır.
•Kilo verdirir !!
İşte süpriz özelliğimiz ! Son özellik istatistiklere göre sitemiz kullanıcılarının en büyük derdi. Yeşil çay içeriğindeki maddeler sayesinde kan akışınız hızlanır, kalori yakma işlemleri vücudunuzda daha çok yer bulur ve her bir yudum bu işlemleri hızlandırır bilginiz olsun !
Yeşil çay nasıl yapılır diye soruyorsanız, normal çay yapımı gibidir !

Bu içerik internet kaynaklarından derlenmiştir